ABD, Yeni Bir “Hakikat Üretme” Merkezi Kurdu -Curtis Stone

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Çeviren: Yavuz Alogan

Halkın Günlüğü online gazetesi, 28 Aralık 2016

23 Aralık 2016’da Başkan Barak Obama 2017 Mali Yılı’nda yürürlüğe giren Ulusal Savunma Yetki Kanunu’nu onayladı. Kanun tasarısının içine, Portman-Murphy Karşı-Propaganda Kanun Tasarısı denilen ve pek az bilinen bir hüküm gizlenmiş. Tasarı, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Çin’den ve ABD’nin “diğer düşmanları”ndan gelen çevrimiçi bilgilerin etkisini önlemek amacıyla bir “Hakikat Bakanlığı”nın kurulmasını ve faaliyete geçmesini öngörüyor.

Yeni Tasarı’nın esas amacı, dünyanın diğer politik ve ideolojik güçlerinin Amerika’yı etkileyecek mesajının sesini kısarken Amerika’nın dünyaya vermek istediği mesajın daha yüksek sesle işitilmesini sağlamaktır. ABD uzun süredir açık ve küresel bir iletişim platformunun kararlı destekçisi olmuştu, fakat bu yeni tasarı Amerika’nın özgür fikir alışverişine saygısını kuşkulu hale getirmektedir.  Kanun tasarısının sahibi Senatör Rob Portman şöyle diyordu: “Düşmanlarımız yabancı propaganda yayarak ve gerek bize karşı gerekse müttefiklerimize karşı dezenformasyonu kullanıyorlar. ABD hükümeti şimdiye kadar direksiyon başında uyudu.”

Soğuk Savaş tarzında bir yaklaşımla hazırlanan “propaganda yoluyla karşı-propaganda yapma” tasarısı, iki senatör Portman ve Chris Murphy tarafından Mart 2016’da kanun teklifi olarak sunuldu ve yabancı dezenformasyon ve propagandayı, yeni medya araçlarını (sosyal medya) da kullanarak Amerika’nın sahip olduğu tüm ulusal güç unsurlarıyla önlemek için tasarlanmış bulunuyor.  Bu Kanun tasarısının kabul edilmesi çok daha ateşli biçimde rekabetçi hale gelen fikirler piyasasında artık Amerika’nın dünyaya verdiği mesajın cazibesini giderek kaybetmekte olduğunu gösteriyor.

Tasarıya göre: Yabancı enformasyon ve fikirlerin tam doğruluğuna karar verecek olan kapsayıcı bir kurumun olmayışı Amerikan demokrasisinin dokusunu tehdit etmektedir.  Fakat, tasarıda neyin dezenformasyon ve propagandayı oluşturduğu tanımlanmamıştır. ABD hükümetinin bilgi ve fikirlerin serbest akışını— anayasal haklara saygıyı temel alan bir sistem içinde— nasıl uygulayacağı belli değil.

Amerika’nın düşmanlarından gelen yabancı dezenformasyonla savaşma hedefine ulaşılması için tasarı iki temel öncelik çevresinde kurgulanıyor.  Birincisi, yabancı propaganda ve dezenformasyonu önleyecek bir hükümet stratejisi geliştirmektedir. Esas olarak Rusya üzerinde durulmasına rağmen, Çin de bir düşman olarak etiketlenmekte. Bu iki ülke Amerika’nın ve müttefiklerinin siyasetlerini, toplumsal ve siyasal istikrarını etkileyecek farklı propaganda araçlarını kullanmakla suçlanıyor. İkincisi, Amerika yanlısı dış uzmanlığı, esas olarak yerel düzeyde—yerel destekçilerle– güçlendirmektir.  Tasarı’ya göre ABD, dışarıdan gelen resmi düşman mesajlarına karşı koymak ve Çin ile diğer düşmanların politikalarını, düşmanların toplumsal ve siyasal istikrarını etkilemek için yerel NGO’lar gibi yerel gruplara maddi destek sağlayacak ve destekleyecektir.

Dezenformasyonu önlemek için çeşitli bakanlıkların ABD Dışişleri Bakanlığı ile yakın bir işbirliğini gerektirecek şekilde “Hükümetin tamamını kapsayan bir bütün güçleri kapsamlı bir şekilde koordine eden bir yaklaşım” istenmektedir. Tasarıya göre bunun için ABD Devlet Bakanlığı ile diğer ilgili tüm kurumların yakın çalışması gerekmektedir, bu koordinasyona America Amerika’nın Sesi radyo ve Yayın kurumu, yanı sıra diğer hükümete bağlı yayın kurumları dâhil olmalıdır. Dışişleri Bakanlığı’na yerleşecek olan ve kuruluşlar arası koordinasyonu sağlayacak olan bu yeni merkez (Hakikat Üretme Kurumu) Amerika’nın mesajını dünyaya ulaştırmayı amaçlayan her türlü devlet faaliyetinden sorumlu olacak.

Böylece ABD hükümeti,  küresel fikirler piyasasında Amerika’nın mesajını önemli ölçüde dengeleyen yabancı medyayı ve kamuoyunu ulusal güvenlik adına lekeleyebilecek ve dışlayabilecektir. Kanun tasarısının onaylanması tam da Çin’in birçok uluslar arası yayın kuruluşu ile dünyaya açıldığı ve dünyaya verdiği mesajın güçlenmekte olduğu zamana denk geliyor. Halkın Günlüğü (People’s Daily) (QPD Çin Facebook’u) ve diğer Çin yayınları, —-özellikle son yıllarda— bu ülkenin öyküsünü anlatmak, haberleri ve görüşleri bir Çinlinin bakış açısından sunmak için, uluslararası yeni medyaya— artan bir güven duygusuyla internete ağırlık vermektedir. (Koyulaştırmalar. Anf. Ed.)

* Çin’ce Rusça, Türkçe ve Birçok dilde yayın yapan Voice of America’nın (Amerika’nın Sesi radyo ve Televizyon Kanalları’nın Türkiye’de TGRT ile yayın işbirliği yaptığı biliniyor.

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

BENZER YAZILAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ana Fikir