Arjantin’in “Ergenekon” Operasyonları Başladı- Özgür Uyanık/ Arjantin

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Arjantin’de dün gece yarısından itibaren muhalefete yönelik üst düzey operasyonlar yapıldı. Önceki hafta eski başkan yardımcısı Amado Boudou’nun tutuklanmasından sonra bu defa eski başkan Cristina Kirchner’in tutuklanma kararı çıkarıldı. Ancak Bayan Kirchner Senatör olduğundan bu kararın uygulanması için senatonun izni gerekiyor. Kirchner’in Dışişleri Bakanlığını yapmış olan Hector Timerman ise ev hapsine alındı.

İntihar eden savcı Alberto Nisman’ın davasına bakan hâkim Luis Bonadio’nun emriyle gece yarısından sonra evlere yapılan operasyonlarda devlet başkanı eski sekreteri Carlos Zannini, merkez sendikası CTA’nın sosyalist lideri Luis D’elia ve Arjantin İslam toplumu lideri Jorge Alejeandro Khalil gözaltına alındılar. Arjantin’in en güçlü anti-emperyalist örgütü Quebracho ve Herkes için Vatan Partisi(Patria para Todos) lideri Fernando Esteche ise aranılan adreslerde henüz bulunamadı fakat daha sonra kendisi giderek teslim oldu. Gözaltına alınanlar bugün öğleden sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Davanın temelinde Kirchner hükümetinin İran ile yakınlaşma ve işbirliği anlaşmaları yatıyor. Sırf bu nedenle hâkim Bonadio tüm sanıklar için “vatana ihanet” dâhil ağır suçlamalarda bulunuyor. Ancak Esteche, Khalil ve D’elia gibi Kirchner hükümetinde görevli olmayan sivil kişilerin devlet görevlisi gibi suçlanması davanın Türkiye’deki “Ergenekon Davası” gibi bir tür torba davası olduğunu gösteriyor.

Nisman Olayı

Operasyonlara kaynaklık eden davanın savcısı Alberto Nisman, AMIA olayı olarak bilinen 1994 yılında Buenos Aires’teki İsrail konsolosluğuna yönelik bombalamanın soruşturma savcısıydı. Onu bu davaya 2004 yılında atayan ise şimdiki başkan Cristina’nın eşi Nestor Kirchner’di. Kuşkusuz Latin Amerika’nın en fazla, dünyada ise beşinci büyük Yahudi nüfusunu barındıran Arjantin’de Yahudi teşkilatlarına üye bir savcının bu davaya atanmasında İsrail’in etkisi büyüktü.

Savcı Nisman, geçen on yıllık süre içinde davaya yeni bir delil katamadı ama bazı eski hâkim ve politikacıları soruşturmayı olumsuz etkilemekten mahkemeye sevk etti. Dava, başlangıcından beri Hizbullah örgütü ve İran diplomatlarını hedef almaktaydı. Bu nedenle uzun süre İran’la Arjantin’in ilişkileri kesik kaldı. Nisman’ın ısrarlı olduğu tek konuysa davanın İran’ı hedef alması gerektiğiydi. Başkan Cristina 2015’te İran’la masaya oturma ve soruşturmayı beraber yürütme kararı aldığından bu yana savcı Nisman hükümetle karşı karşıya geldi. Fakat hiç kimse onun birden bire ortaya çıkıp Arjantin Devlet Başkanını İranlı “teröristlerle” işbirliği yapmakla suçlayacağını düşünemezdi.

Savcı Alberto Nisman intihar etmeden önceki hafta; Başkan Cristina Kirchner, Dışişleri Bakanı Hector Timerman, bazı milletvekilleri ve hatta Arjantin anti-emperyalist devrimci örgütü “Quebracho”nun ve Herkes için Vatan Partisi’nin lideri Fernando Esteche ile sosyalist sendika lideri Luis D’élia’yı İran’la işbirliği yaparak soruşturmayı karartmakla suçlayarak haklarında fezleke hazırladı. Bu fezlekeyi mecliste dönemin muhalefeti olan sağcı milletvekilleriyle açıklayacağı günün sabahı lüks rezidansında ölü bulundu. Yirmi koruması olan savcının bir arkadaşından aldığı silahla intihar ettiği anlaşıldı.

İki yıl önce ABD’ci işadamı Mauricio Macri’nin devlet başkanı seçilmesiyle dosya bugünkü tutuklama kararını veren savcıya verildi. Benyamin Netanyahu’nun geçtiğimiz 11 Eylülde Arjantin’e yaptığı resmi bir ziyaret sonrası davanın hızlandığı görüldü.

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

BENZER YAZILAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ana Fikir