Barış Sürecinin Öğrettikleri-Mehmet Ayaz

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Barışsüreci konusuna daha önceki yazımda değinmiştim. Barış sürecinin

emperyalizmin bölgeyi yeniden dizaynının bir parçası ve özellikle bölgenin enerji kaynaklarının güvenliği açısından barış sürecinin sonuca ulaşması gerekliliği konusunda ortaklaşmış olduklarını yazmıştım.
 
Barış süreci ve emperyalist hamleleri takip politikasını sürdüren PKK bunun gereği olduğunu kabul ettiği AKP politikalarına sessiz kalma (zaman zaman BDP ve Kandilden yapılan günü geçiştirme tarzında   açıklamalar  dışında) ya da AKP ile (Son yolsuzluk konusunda olduğu gibi) aynı doğrultuda tavır almaktadır.
 
Roboski katliamı ve Paris’teki 3 PKK’li kadının katledilmesi sonrasında AKP ye karşı takındığı tavır gibi: Elbette bazıları bu politika PKK’yi ilgilendiren bir mesele diyerek  geçiştirebilir. Ancak barış sürecine destek veren Sosyalist Sol açısından bu kadar basitçe geçiştirilecek bir şey olmadığını söylemek yanlış olmaz sanırım. Salt barış süreci akamete uğramasın olayların sorumluluğunun AKP dışında bir yerlere (paralel devlete) mal ederek AKP’nin bu konularda temiz olduğunun göstergesi olamaz olmamalı. Çünkü Roboski katliamı ve Paris’te katledilen 3  PKK’li  kadının failleri meçhul değil. Meşhurdur!!!                                                      
Uludere’nin bombalanma emrini Genelkurmay Başkanı Özel verdi. (Cumhuriyet
07.Ocak.2014)

Roboski katliamının emrinin  Genel Kurmay Başkanından, Paris katliamının ise AKP’nin gözbebeği gibi koruduğu MİT tarafından organize edildiği iddiaları ortada iken; Roboski Katliamı ve  PKK’li kadınların katledilmesi, A. Öcalanın  yerinin dar ya da az hava almasından daha önemli olsa gerek. Sayın Öcalanın yerinin darlığı için günlerce eylemler ve sivil itaatsizlik gösterisi düzenleyen PKK bu suskunluğunu ve itaatını sadece barış sürecinin selameti ile açıklayamaz sanırım.

3 PKK’lının öldürüldüğü Paris suikastı zanlısı Ömer Güney’e ait olduğu belirtilen ses kaydı, diyaloglarda geçen çarpıcı bilgiler ve BDP’li Buldan’ın dikkat çeken mesajı…

Ses kaydına göre, suikastte asıl hedefin Sakine Cansız olduğu ancak diğer isimlerin o an orada bulunduğu için öldürüldüğü belirtiliyor. Ses kaydını değerlendiren BDP’li Buldan, “Tamamıyla barış sürecine yönelik bir operasyon olduğunu düşünüyoruz.”  ifadelerine yer verirken, hukuki süreci başlatacakları bilgisini verdi.

Yine aynı yazımda PKK’nin emperyalistlerin bölgedeki adımlarını iyi gözlemleyerek, politikalarını bu adımlara göre belirlediğinde söz etmiştim.
 
Bugün HDP’nin kurulması da emperyalist hamlelerin öngörüsü sonucudur. Tıpkı Suriye PYD’si gibi. Bölgenin geleceğini şekillendiren ve yeni sınırlar çizen emperyalistler, gelecekte kurulacak olan yeni düzene göre  kurguladıkları Türkiye’nin eyaletlere bölünme politikasının gereği olarak kurulmuştur HDP.
 
Abdullah Öcalan’ın Mahir Çayan’a ahde vefası olarak addedilse de somut gerçeklik onu göstermiyor. Ayrıca yıllardır  HEP, HADEP ve BDP ile söylenegelen Türkiye partisinin hayata geçirilmesi de değil. Eğer bu nedenle kurulduğu iddia ediliyorsa, BDP neden dönüştürülmedi de HDP kuruldu?

Yazımın başında da belirttiğim gibi;  emperyalizmin hamlelerini gören Öcalan Türkiye’nin batısında yaşayan Kürtlerle olan bağı koparmamak adına Suriye PYD’si gibi bir partiye  ihtiyaç olacağını görerek HDP hamlesini yapmıştır. Buna paralel olarak da kendi çıkmazını aşamayan Sosyalist Solun  bir kesimi de HDP’ye katılmıştır.
 
Oysa Sosyalist Sol, önündeki çıkmazı aşabilmek açısından, 12 Eylül 1980 öncesine göre geniş bir hareket  alanı, bilgi birikimi ve teknolojik imkanlar varken, bu olanakları kullanma ve değerlendirme cesaretini gösteremeyip kolaycılığı seçmiştir.

HDP dışında kalan Sosyalist sol ise; Dünyanın ve Türkiye’nin mevcut koşullarının siyasi tahlilini yaparak mücadele için politikasını netleştirmek yerine günü birlik siyaset üreterek ayakta kalmaya çalışıyor.

Sosyalist Sol olarak yapmamız gereken şey, bir an önce ülkemizin ve dünyanın somut şartlarını tahlil etmeli, bu duruma uygun politikaları belirlemeli ve net bir politik anlayışla  geleceği örgütlemeye başlamalıyız. Aksi durumda kayıkçı kavgası ve günü birlik politikalarla solun erimesini hızlandırmaya hizmet ederiz.

Mehmet Ayaz

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

BENZER YAZILAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ana Fikir