KESK ve İHD’nin Fonksiyonları Ne?

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

“Nasname” adlı Barzani taraftarı olduğu anlaşılan internet sitesinde 7 Ağustos’ta yayınlanan

 “PKK Ulusal Kongreyi Sabote Ediyor!” başlıklı “haber yorum”dan anlaşıldığına göre, KESK ve İHD de Kuzey Irak’ta yapılacağı açıklanan “Kürt Ulusal Kongresi”ne katılacaklarmış. Eğer bu bilgi doğruysa söylenecek çok söz olması gerekir.

Her şeyden önce KESK Türkiye’nin kamu çalışanlarının sendikasıdır. Ülke sorunlarıyla elbette ilgilidir ama esas olarak kamu çalışanlarının, emekçilerin sorunlarının çözümü için mücadele eder. En başta temsil ettiği emekçilerin ve dolayısıyla halkın sorunlarını gündeme getirip, bu sorunların çözümü yolunda mücadele örgütlemek temel işi, görevidir. Kuşkusuz KESK yalnızca sınıf eksenli talepleri değil özgürlük ve demokrasi eksenli taleplere de duyarlı olmalıdır; dolayısıyla, Kürtlerin bu yöndeki taleplerini dikkate almak durumundadır. Ancak, Kürt Ulusal Kongresi toplanması gibi salt ulusçu bir gelişimin ve bu gelişimin arkasındaki apaçık birleşik Kürdistan fikrinin KESK’in amaçlarıyla ne temel ne de tali görevleriyle bir ilişkisi olamaz.

İHD’nin de Türkiye’deki bütün insanların hakları ile ilgilenmesi gereken, Türkiye’de yapılan insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için çalışan bir dernek olması gerekir…

Ama bu kuruluşların amaçlarının ötesinde, bırakın Türkiye’yi, uluslararası önemli bir sorunun çözümünde üstelik taraf olarak yer aldıkları yönünde iddiayla karşı karşıya olduklarını görüyoruz. Söz konusu sitede, KESK ve İHD’nin bu kongreye katılımı eleştirilmekten de öte bu kuruluşlar, yazarın mentalitelesi içinde bir bakıma “aşağılanmakta”dır da. Söz konusu sitede yazılanların bir bölümü şu şekilde:

“Kuzey’den katılan KESK, İHD gibi kurumlar zaten Kürd kurumları olmamakla Kongrenin özüne uygun değillerdir ve Kongreyi ulusal olma niteliğinden uzaklaştırmaktadır.

TC’nin yasal kurumları oldukları gerçeğini yok saysak bile, bu kurumların tamamen PKK politikalarını temsil ettikleri, dolayısıyla da bağımsız “STK”lar olmadıkları biliniyor. Sırf delege sayısını arttırmaya yönelik olarak Kongre’de yer aldıklarına kuşku yoktur…”

Nasname yazarının milliyetçi görüşleri bizi ilgilendirmez, bu sitede savunulan görüşlerle hiçbir ilişkimiz de yoktur ve olamaz da. Ancak, KESK gibi sınıfsal içerikli bir sendikanın sınır aşan bir Kürt devleti oluşturmayı amaçlayan bir toplantıda, kongrede ne işinin olduğu bu ülkede yaşayan herkesi ilgilendirir ve ayrıca ilgilendirmelidir de. ABD emperyalizminin BOP’la gerçekleştirmeyi amaçladığı “Büyük Kürdistan” planının içinde KESK gibi çok farklı (siyasal-ideolojik) kesimlerin oluşturduğu bir kitle kuruluşunun rol almasını kim nasıl izah edecek? Kürtleri tek bir devlet çatısı altında toplamayı amaçlayan bu kongrede KESK adına hangi hakla ve mantıkla bulunulduğunun kamuoyuna açıklanması gerekir.

Kaldı ki; yazar, KESK’i ve İHD’yi “tamamen PKK politikalarını temsil” eden ve “bağımsız ‘STK’lar” olmayan kuruluşlar olarak nitelendirmekte ve kongrede PKK adına delege sayısını arttırmak için bulunduklarına dair açık suçlama yapmaktadır. Bu ağır suçlamalar cevaplandırılmalıdır. Özellikle KESK üyeleri bu açıklamayı duymak isteyeceklerdir.

Barzaniciler ile PKK’lılar arasındaki tartışmalar kendi sorunları. Ama Türkiye’nin demokratik kitle örgütleri ve sendikalarının faaliyetleri bu ülkede yaşayan herkesin sorunudur, hepimizi ilgilendirir. Bu ülkenin bütününü kapsayan bir sınıf sendikasının-bir kitle örgütünün dört devlette yaşayan Kürtlerin federasyon biçiminde mi, konfederasyon biçiminde mi, yoksa başka bir biçimde mi devletleşeceklerini tartışacakları toplantılarda ne işi olabilir? Amerika için enerji kaynaklarının kontrolü, petrolün Akdenize akıtılması ve İsrail’in güvenliği bakımından önemli olan Kürt devletinin örgütlendirilmesi sürecinde KESK gibi sınıfsal içerikli bir kitle örgütünün hangi nedenlerle yer aldığı ya da alacağı izaha muhtaçtır. Sınıf kavgası vermek gibi kapsamlı bir mücadele yürütmek için kurulan örgütler ayni zamanda anti-emperyalist karakterde olurlar. Bu amaçla kurulmuş kitle örgütleri emperyalist politikaların uygulama biçimlerinin aracı haline sokulamazlar, emperyalizmin hegemonyasını güçlendirmek için Ortadoğu’yu yeniden bölme ve planlama faaliyetlerinin şurasında burasında yer alamazlar. KESK Başkanının akillik işinde olduğu gibi bu dayatmaların, oldubittilerin içinde yer alanları ve bu gelişmelere göz yumanları kitleler unutmayacaktır.

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

BENZER YAZILAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ana Fikir