Musul Harekâtının Düşündürdükleri

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

ABD öncülüğünde başlatılan Musul harekâtı, emperyalizmin Ortadoğu’yu ekonomik, politik ve askeri çıkarları doğrultusunda yeniden düzenleme yönünden son zamanlarda attığı en önemli adımdır. Emperyalist güçler oluşumunda etkili oldukları ve bölgeyi biçimlendirme politikalarına meşruiyet sağlayan IŞİD’e karşı başlatılan bu harekât ile sadece Irak’ı şekillendirmeyecekler ABD’nin kontrolündeki Barzani-PKK-PYD koridorunu da sağlama alacaklar. Bu harekâtla söz konusu koridorun petrol zengini Musul’un bir bölümünü de içine alacak şekilde derinleşmesini sağlayacaklar.

Musul harekâtının çok dikkat çekici bir özelliği de Suriye’de Rusya’nın yanında olan İran’ın bu operasyonda Irak hükümetiyle birlikte ABD’nin tarafında yer alıyor olmasıdır. Yüzyıllardır Türkiye ile sürekli çekişme ve rekabet içinde olan İran, Musul harekâtında ABD ile birlikte Türkiye’nin dışlanmasını sağlayan en etkili güçlerden biridir. Türkiye’nin bölgede etkili olmasını istemeyen İran’ın bu tavrının altında yatan nedenlerden bir başkası da AKP iktidarının mezhepçi (Sünnici) ve yeni-Osmanlıcı politikaları ve söylemleridir. Mezhepçilik konusunda İran yönetiminin AKP’den aşağı kalmadığını ve Şiiliği bölgesel ölçekte hegemonik bir ideoloji haline getirmeye çalıştığını da ayrıca belirtmek gerekir. Burada altını çizmeden geçmememiz gereken bir başka önemli husus da PKK’yı destekleme konusunda İran yönetiminin ABD’den çok da aşağı kalmadığı gerçeğidir.

Aslında Musul krizi R.T. Erdoğan’ın 14 yıllık dış politikasının Suriye’den sonra iflasını ortaya koyması bakımından da önemlidir. Suriye ve Mısır’da Müslüman Kardeşlere dayanan Sünnici siyaset iflas etmişti, şimdi de Katar ve Suudi Arabistan’ın Türkiye’yi Musul harekâtında istememesiyle mezhepçi siyasetin çıkmaz yol olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

ABD emperyalizmi Ortadoğu’daki orta boy ülkeleri parçalamayı çoktan önüne koymuş bulunuyor. Bu ülkeler arasında Türkiye de var. AKP iktidarının izlediği politikalara bakınca, Irak ve Suriye’den sonra sıranın Türkiye’ye geleceğini söyleyebiliriz. İran, sıranın kendinden önce Türkiye’ye gelmesi için de çabalamakta. Bu dört ülkenin parçalanmasında rol oynayan en önemli bölgesel unsur PKK ve türevleridir. Bu nedenle PKK ve türevleri, ABD ve diğer Batılı emperyalistler için vaz geçilmezdir ve Musul harekâtından da karlı çıkacaklar. Bu sonuç (şimdilik) Suriye ve Irak toprakları üzerinde ABD güdümünde bir PKK-PYD-Barzani çok parçalı devletinin kurulmasını sağlayacak. Petrol zengini olması istenen bu parçalı devleti ya da devletleri Türkiye’ye doğru büyütmeyi de amaçladıkları çok açık. Türkiye’nin ülke içinde ve Ortadoğu düzleminde atacağı her adım ABD egemenliğinde kurulacak bu devletin kendi topraklarına sarkmasını önlemek olmalıdır. Günümüzde Türkiye’nin dış politikasının ana mihveri emperyalist devletlerin bu politikasını boşa çıkarmak üzerine oturmalıdır.

“ABD bölgede yenildi” gibi iddiaların sahipleri Musul operasyonunda emperyalist güçlerin ne kadar etkin olduklarını gördükten sonra yanıldıklarını anlarlar mı, bilmiyoruz? Bildiğimiz bir şey varsa o da AKP’nin mezhepçi, yeni Osmanlıcı politikalarının iflas ettiği ve Türkiye’nin Ortadoğu düzleminde yalnızlaşmakta olduğunun Musul kriziyle bir kez daha ortaya çıktığıdır.

AKP iktidarı güncel gelişmeleri doğru biçimde değerlendirmediği gibi tarihten de ders almamakta ayak direterek Türkiye’nin başına çeşitli sorunlar açmaktadır. Dün Özal’ın Irak’ta izlemeye kalkıştığı faydacı “bir koyup üç alma” politikası bu ülkenin bölünmesine hizmet etmiş ve o süreçte ABD-PKK-Barzani koridorunun temeli de atılmıştı. R. T. Erdoğan’ın Lozan Antlaşmasının sonuçlarını küçümseyen tavrında ortaya çıkan zihniyet aslında Özal’ınkinden farklı değildir. Bu anlayışın Türkiye’ye zarar vermeye başladığı Musul krizinde ortaya çıktı bile. Sen Musul’a ortak olmayı bırak, Lozan’da çizilen sınırları koru yeter.

Türkiye, emperyalizmin etki alanından çıkmalı, Suriye ve Irak’ın toprak ve yönetim bütünlüğünü savunmalı, böylece kendi birliğini de savunmuş olur.

editor

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

BENZER YAZILAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ana Fikir