Kısa adı Yargıçlar Ve Savcılar Birliği olan YARSAV, 2006’da kurulmuştur.
Yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünü esas almıştır.
Kurucu başkanı olduğum örgüt, kurulmasıyla birlikte yargıda FETÖ kadrolaşmasına karşı mücadeleyi ilk kez başlatan ve duruşunu da böylece açıkça gösteren örgüt olmuştur.
Bütün kurumlar gibi YARSAV içine de sızıntılar gerçekleşmiştir.
Kurulmasıyla birlikte ortaya koyduğu mücadele nedeniyle ve bu mücadelede de sonuç aldıkça, YARSAV süreçte her türlü saldırıya muhatap ta kalmıştır.
2009 yılındaki seçimli genel kurulda, yönetim kuruluna seçilememem bile, bu sızıntının yarattığı etki ve saldırının da bir sonucudur.
Resmi veya özel kurumlara sızıntılar nedeniyle, nasıl ki sızan kişilere yönelik işlem yapılmakta ise, YARSAV konusunda da bundan farklısı ve fazlası düşünülemez.
YARSAV’a gerçekleşen sızıntılar karşısında yapılacak olan, bunların ayıklanmasına yönelik işlemler iken, varlık nedeni ve kurumsal kimliği bütünüyle görmezden gelinerek YARSAV’ın kapatılması, FETÖ ile mücadele amacını aşan bir işlemdir.
