Yıllardır Amerikan emperyalizminin Latin Amerika ülkelerine karşı yürüttüğü “arka bahçem” politikalarına Bolivarcı bir anlayışla karşı çıkan Venezuela’yı dize getirmek isteyen birçok saldırı düzenleyen ABD en son Maduro yönetimini devirmeye kalkıştı. Uzun zamandır uyguladığı ekonomik yaptırımlarla yetinmeyen ABD geçtiğimiz günlerde yeni bir darbe girişiminde bulundu.
ABD Başkan Yardımcısı Pence’in Salı günü Venezüella halkına ayaklanma çağrısı yapmasından hemen sonra Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido isimli Amerikan işbirlikçisi, kendisini ‘geçici devlet başkanı’ ilan etti. ABD Başkanı Trump, Guaido’yu ülkenin “geçici devlet başkanı” olarak tanıdığını ilan etti. Trump’ın bu tavrını Kanada, Şili, Peru, Brezilya, Guatemala, Kolombiya ve Paraguay yönetimleri destekleyerek yanlışa ortak oldular.
Bu gelişmeler üzerine Venezüela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin Venezüella’da iç karışıklık çıkardığını belirterek “Emperyalist ABD hükümetiyle politik ve diplomatik ilişkileri kestiğimizi açıklıyorum. ABD’nin bütün diplomatik ekibine, ülkeyi terk etmesi için 72 saat veriyorum” dedi.
Venezüella Savunma Bakanlığı ‘dayatılan bir devlet başkanını kabul etmeyeceklerini’ söyleyerek Venezüella ordusunun “anayasayı ve ulusal egemenliği koruyacağı” açıklamasını yaparak meşru Maduro yönetiminin yanında yer aldı. ABD emperyalizminin sokağa çağırdığı Guaido destekçilerinden sonra Venezuela Devlet Başkanı Maduro destekçileri de sokaklara çıktı. Başta başkent Caracas olmak üzere ülkenin dört bir yanında gösteriler sürüyor.
ABD’nin tanıma açıklamasının ardından Kanada, Şili, Peru, Brezilya, Guatemela, Kolombiya ve Paraguay gayrimeşru Guaido hükümetini tanıyacaklarını açıkladı.
Öte yandan Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Tusk da Trump gibi Guaido’yu desteklediklerini açıkladı.
Maduro’yu destekleyen devletler arasında yer alan Meksika’nın Devlet Başkanı Manuel Lopez Obrador’un Sözcüsü Cuevas, Meksika’nın Maduro’yu Venezuela Devlet Başkanı olarak tanımaya devam edeceğini ifade etti.
Bolivya Devlet Başkanı Morales, yaptığı açıklamada, Venezuela’nın emperyalist bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu savunarak şöyle dedi: “Emperyalizmin bir kez daha tırnaklarını demokrasinin ve Güney Amerika halklarının kendi kaderini tayin hakkının boğazına geçirdiği bu kritik saatlerde Venezuela halkının ve Nicolas Maduro’nun yanındayız. Güney Amerika ülkeleri bundan böyle ABD’nin arka bahçesi olmayacak” ifadelerini kullandı.
Maduro’yu Venezuela’nın meşru devlet başkanı olarak gören ve destekleyen ülkeler arasında Rusya, Çin, İran ve Türkiye de yer aldılar.
Türkiye’nin ilericileri, devrimcileri Amerikan emperyalizminin Venezuela’nın meşru Maduro yönetimine yönelik saldırısını lanetleyerek, dünyanın bütün ezilen halklarını Bolivarcıların yanında yer almaya çağırmalıdır.
AKP iktidarı ile ilişkileri “iyi” diyerek Maduro yönetimine sahip çıkmamak büyük hata olur. Maduro, Latin Amerika’nın mazlum halklarının ABD ve Avrupa emperyalizmine karşı yürüttükleri büyük tarihi direnişlerinin günümüzdeki temsilcilerinden biridir. Ekonomik ambargolar altında, darbe kalkışmalarıyla karşı karşıya bırakılan Venezuela halkı, ABD ve onu destekleyen güçlerin saldırısı karşısında mutlaka desteklenmeli.
Maduro yönetimi, çok güç ekonomik koşullar içinde olmalarına karşın, emperyalizm karşısında dik duruyor ve ülkesinde sosyal politikalar uyguluyor. Halkın önünde dik duruyor gibi gösteriş yapıp alttan alta ABD emperyalizmiyle uzlaşmayı politika haline getiren, ülke ekonomisini neoliberalizm bataklığına sokan AKP iktidarı gibi ikiyüzlülük yapmıyor. Bu ikiyüzlülük aynı zamanda işbirlikçiliktir.
One Response
Editörün Venezuela konusundaki görüsüne katiliyorum,Türkiyedeki iki yüzlü Fasist AKP,nin ise kendi ekonomik ve siyasi cikarlari dogrultusunda isbirligi yapmasi ,da ikiyüzlülügün daniskasidir.
Baskan Maduro,da ayni sekilde Emperyalist Ablukayi kimi yerlerde kücük ödünler vererek dagitmaya calismasida normal.Bizim ülkemizde ise bu durumda International dayanisma ilkesine bagli cok az bir kesim bulunmakta sanki yok denecek kadar.
Bakin Venezuelayi destekleyen Bolivya Baskani Evo Moralesin basina gelenlere.TKP,nin Sol Haber Portal sitesinde tam tersine Evo Morales,in Maduroyu elestirdigine ve desteklemedigine air bir haber okudum gercekten cok üzüldüm bu nasil komunistlik diye.Editörün degindigi gibi dayanisma Venezuela ile olmali aslinda Dayanisma bizim icin bir ilke,dir yoksa Sosyalist Sol Cenahin günümüzdeki durumuna bakinca icler acisi bir durum ortada.Maduro,yu AKP ile uluslararasi ticari iliskilerinde elestirenler Kürd Haraketinin Amerikan Emperyalizmi ile Suriyedeki isbirligine ne diyorlar acaba?Kürd hareketinin kendine ait uluslararasi arenada devlet olarak taninmislgi dahi yokken bir misaki milli sinirlari cizilmis topragi yokken ortada üstüne üstük bir dönem Sosyalist Devrimci Kanini dökmüs bir örgütün isbirligini bariz görmeleri ise kendi durduklari siyasi pozisyon ve kimlikleri ile celisir hale geldikerini görmek dahi istemiyorlar.
Sosyalistlerin Dayanismasi Pratikte olmali,hayata gecirilmeli,yoksa kendilerini Sosyalist Devrimci olarak kimse tanitmasin…
Eline yüregine saglik arkadasim..
Sevgi ve Dostlukla
( Ali Safo Kübali )