aşkla sonsuz yaşama çağrı-mehmet uysal
ey insanoğlu
deme ki bende zinhar yok
hepimizin mayasında
-amma aaaz amma çok-
benmerkezcilik denen bir virüs bir toksin var
-doğamızdan gelen-
ne yazık ki
binyıllardır en ücra toplumsal hücrelerine kadar
sinmiş olan
sende binyıllardır doymak bilmez bir iştiha
uyandıran
seni binyıllardır zehirlemiş ve zehirlemekte
olan
seni sürekli hepsi her şey benim olsun diye
dürtüp
insanların yaşama hakkını hiçe saydırıp
türdeşlerine zincir vurdurmuş
olan
-köle-serf- işçi-
mal mülk uğruna
katliamlarda
soykırımlarda
işkencelerde
sana milyarlarca can aldırmış
aldırmakta
olan
zehriyle seni sevgiden aşktan adaletten
koparan
toplumsal dokuları lime lime
çözüp dağıtan
insanlığı tehlikeye atan
seni
ruhsuz
duygusuz
düşmanlarla çevrili
kimsesiz
bir et ve kemik yığını haline
getiren
seni
girdiğin kara toprağın altında
unutulup
çürüyüp gitmeye
terk eden
* * *
ey insanoğlu
doymak bilmez iştihan
kulaklarını sağır etmiş olmalı ki
binyıllardır vicdanının
hak yemeee
canlara kıymaaa
haykıran sesini
duyamadın
duyamıyorsun
o vicdanının sesi ki
nice peygamberler
nice filozoflar
nice bilginler-bilgeler
nice sanatçılar suretinde
çıktı karşına
sayısız
hepsini duydum duyuyorum diyorsan
sen a-h-m-a-k-s-ı-n demektir
öyle ya
yayıldıkça benmerkezcilik virüsü insanlığa
yükseldikçe benmerkezciliğin faaliyeti
bu salgından nasıl kurtarabilirsin
malını dahi kendini
iştihasıyla can yakmış olan
nice kahramanların
nice fatihlerin
nice güçlü insanların
nice haydutların
canlarının
gün gelip başka
kahramanlar
fatihler
güçlü insanlar
haydutlar
tarafından
nasıl yakıldığını
görmüyor musun
öyleyse
bütün vicdani nasihatleri duymazdan gelerek
benmerkezcilik virüsünü taşıyıp bulaştırmada
insanlığı zehirlemede ısrar
ahmaklık değilse nedir
* * *
ey insanoğlu
ne yapmalıyım o zaman diye soruyorsan
bir şansın hep vardı
hâlâ var
sen mayanda bir de bencilbizcilik diye
bir panzehir
bir anti-toksin
taşımadasın
-doğandan gelen-
sana akılbirliği-işbirliği-işbölümü yaptırıp
daha iyi yaşama olanakları sağlayan
bütün insanlar kardeştir dedirten
düşmanlıkları sona erdiren
insan haklarını sevgiyi aşkı adaleti
doğurup besleyip büyüten
seni klanda kabilede kavimde ulusta
dayanıştırmış olan
seni tarifsiz acılara gark eden
bütün çözücü dağıtıcı kaotik
benmerkezci müsibetliklere rağmen
toplumu toplumda insanlığı insanlıkta
tutmuş olan
bencilbizcilik
binyıllardır en ücra toplumsal hücrelerine kadar işleyip
bünyene sinmiş benmerkezcilik virüsünü
tamamen yok edemezsin
mayanda var
ancaaak düzencil bencilbizciliğin etkinliğini arttırabilir
kaotik benmerkezcilik virüsünü
zararsıza hapsedebilirsin
klanlardan kabilelere kavimlerden uluslara
bütünleşe bütünleşe
genişleye genişleye
dokularını sıkılaştıra sıkılaştıra
geldin bugünlere
bencilbizcilikle
bugün de arandaki siyasi sınırları kaldırabilir
dünya toplumu olabilir
düşmanlıkları sona erdirebilir
aşkı ve adaleti insanlık boyutunda
yaşayabilirsin barış içinde
bencilbizcilikle
bunu yapmak senin elinde
tarih boyunca
benmerkezciliğe karşı
bencilbizcilik panzehrini
pek çok kereler kullanabildin
daha ileri düzenler kurabildin
toplum halinde kalabildin
öyleyse panzehri nasıl kullanacağını biliyorsun
bugün de kullanabilirsin
* * *
ey insanoğlu
nasıl yapacağım öyleyse diye soruyorsan,
aklını kullanarak derim
mutlak özgür
düşünme olanakları sınırsız
kendini hep aça ve aşagelmiş
aça ve aşagidecek olan
a-k-l-ı-n-ı
benmerkezcilik toksiniyle zehirlenmemiş
bilgin uzman
sayısız demokrat aydın var
yanmış ve yanmakta olan canların acısını
yüreklerinin derinliklerinde
hisseden
demokrat aydınlar
kafa kafaya verip
ortak akıl olabilirler
kullanıp özgür aklın sınırsız düşünme olanaklarını
bir başka dünya
tasarlayabilirler
odağında
hakça mal-mülk sahibi olmak
olan
ütopik olmayan
ancaaak
tasarlamakla olmaz aslaaaa
hayata geçmesi bir başka dünyanın
siyaseten olur
aktif siyaset yapmalısın
tarlalardan fabrikalara
köylerden mahallelere
mahallelerden kentlere
kentlerden ülkelere
ülkelerden dünyaya yayılmalı
bir başka dünya
dernek olmalı
sendika olmalı
parti olmalı
ete kemiğe bürünüp
ilmik ilmik örülmüş insanlar olmalı
bir başka dünya
nihayet devlet olmalı
bir başka dünya
sonra ekonomi-politik olmalı
hukuk olmalı
kısaca kültür olmalı
bir başka dünya
işte o zaman hapsolacak
benmerkezcilik virüsü zararsıza
boşanacak teknoloji
kapitalistin kâr makszimizasyonu
zincirlerinden
işte o zaman tanıklık edeceksin
akıl almaz buluşlara
çaresiz hastalıklar tarihe karışacak
seksenlik genç olacaksın
yüzyirminde henüz orta yaşlı
canlanacak bütün ölmüşler ikinci hayatlarına
kavuşacak birbirine doyamadan ayrılmış sevenler
kalkacak sınırlar
dünya toplumu olacak insanlık
kapitalist toplumun sonu
demokratik toplumun başı
barış gelecek
dostluk gelecek
refah gelecek
huzur gelecek
aşk ve adalet her yerde toplumunu
başın göğe ererek yaşayacaksın
hiç mi hiç ihtiyacın olmayacak
uyuşturucuya alkole tütüne
fazlasıyla yetecek sana
aşk sarhoşluğu
-sarhoşlukların en yücesi-
* * *
ey insanoğlu
daha neleeer neler olacak
demokratik toplumda
sevginin ve bilginin
–aklın- egemenliği gelecek
işte o zaman
büyük yüzleşmeyi yaşayacağız
binyıllardır zalimlerin zulmünden
çoook acılar birikti pek çok
boşanacak milyarlarca mazlum
baskı ve korku zincirlerinden zalimlerin
demokratik toplumda
kâinatın gökleri gürleyecek
şimşekler yağacak
kıyamet misali
mazlumların
öfkelerinden
ahlarından
işte o zaman
ölümcül hesaplaşma yaşayacağız
paramparça olup
zerre zerre dağılacak
zalimlerin yürekleri
mazlumların
öfkelerinden
ahlarından
dayanamayıp acılara
ölmek isteyecekler azaptan
ebedî ölemeyecekler ama
canlandırılacaklar tekrar tekrar
kıvranarak acılar içinde
tövbeee tövbeee tövbeee
feryat edecekler
nadim zalimler
demokratik toplumda
işte o zaman
büyük arınmayı yaşayacağız
sönecek perde perde
mazlumların ahları
dinecek öfkeleri
uyanarak yüreklerinde merhamet
durulacak kâinatın
yerleri gökleri
zerre zerre toplanacak
nadim zalimlerin dağılmış yürekleri
arınacak cümle vicdanlar
nadim olamayan zalimler
yuvarlanacaklar yüreklerin cehennemine
olamayacaklar hiçlik bile
işte o zaman
açılacak cümle yüreklerin kapıları birbirine
ardına kadar
“olursa bir şikayet ölümden olacak”
demokratik toplumda
* * *
ey insanoğlu
“olursa bir şikayet ölümden olacak” da
teslim mi olacağız ölüme
hayııır aslaaa
daha neleeer neler olacak
demokratik toplumda
akıllarımızı çıkararak
fâni bedenlerden
elektronlara aktaracağız
bağlanarak birbirimize
elektro-dil ile
Bir-elektro-akıl olacağız
hepimiz Bir’in içinde
uzay-zaman avuçlarımızda
biz her an her yerde
öyle çok öyle çok şey bileceğiz ki
Bir her birimizin içinde
kısacası yeneceğiz ölümü
hiç ölmeyeceğiz
acaba mı diyorsun
ey insanoğlu
titreşirken taş ve ağaç kovuklarında
seğirtirken bizon peşinde taş baltalarla
kırılıp giderken otuzlu yaşlarında
nerelerdeeen nerelere geldin
dön de bak geri
perşembenin gelişi çarşambadan belli değil mi
yoksa sen güvenmiyor musun
sonsuz-mutlak özgür-olan
hep kendini açıp aşagelmiş olan
olanak-aklına
* * *
ey insanoğlu
Bir-elektro-akıl
hepimiz Bir’in içinde
Bir her birimizin içinde olmakla
yeneceğiz ölümü yenmesine de
kavuşmuş olmakla
ölümsüzlük maşukumuza
kaybedeceğiz tüm duygularımızı
aşkı da
– duyguların kraliçesi-
ne yazık ki
farkında-ölüler olacağız
çıkmış olmakla fâni bedenlerimizden
ne yazık ki
–mutlak-duygulayamayandır ölüler
farkında olsa da olmasa da-
ne misk-i amber misali kokusu sevgililerin
ne uçsuz bucaksız zümrüt yeşili ormanların
ne engin mavilikleri ummanların
ne Beethovenın dokuzuncu senfonisi
ne Van Goghun yıldızlı gecedeki fırça dalgalarının ritmi
titretemeyecek elektro-yüreklerimizin tellerini
ne yazık ki
işte o zaman
usulca sönecek Bir’in ışıkları birer birer
karanlıklar çökecek kâinata
işte o zaman isteyeceğiz
fâni bedenlerimizi
yeniden
aşk ile yaşam için elbette
işte o zaman
aşk
aşk
aşk
bipbipleyeceğiz
-ağlayamaz inleyemez
elektro-farkında-ölüler-
öyle sıkılacağız
öyle sıkılacağız ki
farkında-ölü-ölümsüzlükten
patlayıp bigbang olacağız
kâinat boyu sıkıntımızdan
fırlatacağız kendimizi akkor ışıklarla
yeni bir uzay-zamanın içine
Âdem misali
hiçliğe terk ederek bütün çok-bilgilerimizi
-aşk bilinmez yaşanır
duygudaşıp duygulaşmasıyla
fâni bedenlerin-
alarak yanımıza sadece aşkı ve kıyası
-mantığın temeli-
düşeceğiz âb-ı hayatın peşine yeniden
aşkla isteyip
mantıkla düşünerek
yeni uzay-zamanın içinde
“aşk olmadan meşk olmaaaz”
yeniden yeni farkında-ölü-ölümsüz
yeniden yeni uzay-zaman aşkla yaşam
yeniden yeni farkında-ölü-ölümsüz
yeniden yeni….
yeniden yeni…
yeniden yeni…
sahi bunun neresi yeni
… s-o-n-s-u-z-l-u-k …
bir soru-yorum sana insanoğlu
yoksa hiç doğmadık mı zaten biz
hep var-olan
öyleyse bu çağrı niye?