Demek ki çok korkuyorlar…
İktidar, referandum sürecine doğru gidilirken Hayır diyenleri çeşitli gerekçelerle yıldırmaya çalışıyor. Hayır için basın açıklaması yapanlara, Hayır’lı şarkı söyleyenlere bile tahammül edemiyor, gözaltına aldırıyor.
Camilerdeki bazı imamlar da Hayır diyenlere saldıran konuşmalar yapmaya başladı.
Başbakan Binali Yıldırım, “Neden ‘Evet’ diyoruz? PKK ‘Hayır’ diyor, onun için biz ‘Evet’ diyoruz. FETÖ ‘Hayır’ diyor, onun için ‘Evet’ diyoruz. HDP ‘Hayır’ diyor, onun için evet diyoruz. ‘Hayır’cılara bakın ona göre kararınızı verin. Bölücülüğe ‘Evet’ diyenler, FETÖ’ye ‘Evet’ diyenlere bu millet Nisan’da referandumda dersini verecek” diyecek kadar kopmuş gidiyor. TC’nin son başbakanı unvanını alabilmek için aleni bölücülük yapıyor.
Susturdukları üniversitelerde sesini çıkaran ya da o potansiyeli taşıyan öğretim üyelerini de tasfiye ediyorlar. Son KHK ile atılan öğretim üyelerinden ikinin görüşlerine kısaca yer vermek istiyoruz.
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Aralık 2016’da BBC Türkçe’ye verdiği röportajda OHAL ortamında yeni anayasa yapılmasını eleştirerek şöyle demişti: “Türkiye şiddet ve terör sarmalında ve aynı zamanda 4-5 aydır da OHAL ortamında. Bu açıdan bakıldığı zaman, böyle bir ortamda karşılaştırmalı Anayasa hukuku ve siyaset bilimi verilerine göre zaten anayasa ele alınmaz.”
Prof. Dr. Ahmet Haşim Köse ise 20013 yılında bugün tıkandığı iyice ortaya çıkan AKP iktidarının ekonomi politikasının seyri hakkında şöyle yazıyordu: “Uzun süredir, iktidar ekonominin gidişiyle ilgili böbürlenemiyor. Türkiye’nin AKP ile sürdürdüğü sahte zenginleşme süreci sona eriyor. İktidar bloğu bunu elbette sıradan yurttaştan daha iyi biliyor. Her ölçekte sergilediği şiddetin arkasındaki önemli nedenlerden biri bu olmalı.”
Bugün o şiddet bir biçimiyle geldi yukarıdaki satırların yazarlarını ve arkadaşlarını da buldu.
İktidar cephesinde korku dağları sarmış. Onun için sürekli hücum ediyorlar. Önümüzdeki haftalarda bu tür saldırılar daha da artacağa benziyor. Ne yaparsanız yapın, sizden korkmuyoruz.
Gericilik ve Tek adam rejimi kaybedecek…
Yurtseverlik ve Cumhuriyet kazanacak…