Ve tam da bu nedenle iktidarı bırakmamak ellerinden geleni yapacaklardır.
Demokratik kurallar içerisinde iktidarlarını sürdürmek için çalışmaya elbette ki hakları var. Ama geçmiş seçimlerde olduğu gibi bu kez de hileye başvuracaklarından kuşku duyulamaz ve desteklerini yitirdikçe bunu daha çok yapacaklardır.
Yaklaşan Seçimler ve Görevlerimiz…
Batılı güçlerin desteğiyle başımıza sarılan felaket ülkemizi sadece siyasi değil, sosyal ve maddi bir yıkıma götürmektedir.
Öncelikle batılı güçlerin desteği üzerinde durmak gerekir, çünkü bu destek olmadan Türkiye’de bir bağımlı yönetim alaşağı edilip, yerine ülkeyi daha fazla yağmaya açan yeni bir tanesi gelemezdi. Bu kadar karmaşık komplolar yerli kadrolar tarafından bırakın yürütülmeyi, tasarlanamazdı bile. Seçimlerde yapılan hileler bu komplonun önemli bir parçası olarak öne çıkmaktadır.
Mevcut iktidarın yarattığı sosyal ve siyasi yıkımlar birkaç on yılda belli ölçülerde düzeltilebilir ama doğa ve tarih yağması asla düzeltilemeyecek kayıplara yol açıyor. Ormanlar yerle bir ediliyor, yeni maden ruhsatları dağıtılıyor, kıyılar yağmalanıyor, Haliç tersanesi, Atatürk Orman Çiftliği, Yalova ağaçlığının imhası, bütün milli parkların imara açılması adeta yangından mal kaçırır gibi gündeme getiriliyor. Ne olur ne olmaz, kaptığımız kardır der gibi saldırıyorlar. Ve tam da bu nedenle iktidarı bırakmamak ellerinden geleni yapacaklardır. Demokratik kurallar içerisinde iktidarlarını sürdürmek için çalışmaya elbette ki hakları var. Ama geçmiş seçimlerde olduğu gibi bu kez de hileye başvuracaklarından kuşku duyulamaz ve desteklerini yitirdikçe bunu daha çok yapacaklardır.
Önceki seçimlerdeki önemli hile iddialarının araştırılmadan kalması ise, meclise giren dört partinin bazen açık, bazen de zımni işbirliği ile gerçekleşmiştir. Bu daima hatırda tutulması gereken bir noktadır. Komployu yapanlar tezgahlarını geniş atmışlardır.
Her şey bir yana, yağmayı ve yıkımı frenlemenin en önemli yollarından bir tanesi seçim hukuksuzluklarını önlemekten geçmektedir. Sandığa ve oyuna sahip çıkamayan bir halk başka hukuksuzlukları da önleyemeyecektir.
SANDIĞA VE OYA SAHİP ÇIKMAK İÇİN
İLK PLANDA, BUGÜNDEN SEÇİME KADAR
1. Dürüst seçim konusunu her platformda gündeme getirmeli, hukukun üstünlüğü ve yönetimin meşru olması gereğini hatırlatmalıyız. Şeffaf yönetim sözlerini hatırlayan bile kalmadı. EN AZINDAN MEŞRU BİR YÖNETİM İSTİYORUZ.
2. Duyarlı kişilerin sandık kurullarında yer almalarını sağlamalıyız.
3. En büyük hile kapılarından birisi olan seçmen listelerinin sağlıklı olmasını sağlamalıyız.
A. Hayali ikamet adresi yazımını olanaksız kılmalıyız.
B. Hayatta olmayan ya da oy veremeyecek kişilerin listelere yazılmasını önlemeliyiz. Bunlara yurtdışında bulunanlar, buraya özellikle güneyden gelerek yurttaşlıkverilecek mülteciler dahildir.
C. (Sol Gazetesi’nden Kemal Okuyan’ın 26. 06 tarihli yazısında belirttiği gibi) İnsanlaran habersiz gerçekleştirilen ikamet değişiklikleri ve bazı adresler sanal kişilerin taşınmasının yasal itiraz süresi dolduktan sonra fark edilmesi – önlenmelidir. Aynı yazıda her sandığa vefat eden veya çocuk yaştaki 5 kişinin Eklenmesinin 200.000 sandık hesaba katılınca 1 milyon oy ettiği anlatılıyor. Keza sandıkta görevli bazı polislerin bazen defalarca mükerrer oy kullanması da büyük toplamlara varabilmektedir. Ayrıca her sandıkta 1 kişinin oy kullanmasının engellenmesi de toplamda 200.000 oy demektir.
4. Bağımsız veya partili, demokrat adayları desteklemeli ve onları da sandığa sahip çıkmak için uyararak teşvik etmeliyiz.
5. Oy pusulası basımı ve dağıtımını izleyecek bir sistem olmalıdır. Geçen seçimlerde muazzam miktarda fazla oy pusulasının hileleri kolaylaştırdığı hatırlanmalıdır.
6. Yüksek Seçim Kurulu’nu kayıtlarla ilgili dilekçeleri yanıtlamasını ve gereğini yapmasını takip etmeliyiz.
7. Parti, sendika, dernek ve halk girişimlerinin konuya eğilmeleri için formüller geliştirmeliyiz.
8. Barolar ile bu konuda ne yapılacağı görüşülmelidir. Karşılaşılacak sorunlar karşısında ne yapılabileceği konusunda bir rehber hazırlanmalı, demokrat basın ve sosyal medyada yaygınlaştırılmalıdır.
9. Muhtarların ve tüm kamu görevlilerinin hileye alet oldukları taktirde yasal yaptırımla karşı karşıya kalacaklarını hatırlatmalıyız.
10. Güvenilirliği yitirilmiş olan SEÇSİS konusunda ne yapılmalı? İptal ettirilebilir mi?
SEÇİM SIRASINDA
1. Sandık kurullarında yer alanların toplamlar alınıp zabıtlar teslim edilinceye kadar görevlerinin başında kalması sağlanmalıdır. Bazı partilerin gözlemcilerinin geçmiş seçimlerde hemen görevi terk etmesi, diğerlerinin hile yapmasını kolaylaştırmıştır. Zabıtlar çok kopya hazırlanmalı ve izlenmelidir. Bunların fotograf veya video ile ayrıca tespiti de yararlı olacaktır.
2. Dosyaların ve sandık muhteviyatının kaçırılması veya imhası önlenmelidir.
3. Mükerrer oyun önlenmesi için ne yapılacağı konusunda karar verilmelidir. Parmak boyama yeterli midir?
GARANTİLİ TEK ÇÖZÜM
SEÇSİS olsun olmasın oy sayımındaki ve toplamındaki sahtekarlıkları önlemenin tek yolu sandık sonuçlarının ilçe toplamının ve sonra da il toplamının elde yapılmasıdır. Bu iş bilgisayara bırakılırsa hileli programı engellemenin hiçbir yolu yok. Kullanılacağı ileri sürülen program denetlense bile bir başka program arka planda çalışabilir veya birkaç saniye içerisinde değiştirilerek hileli benzeri konulabilir. Toplamaları takip edecek bürolar için demokrat basının yardımcı olması beklenir. Keza partilerin ve adayların da takip merkezleri kurmaları doğal olacaktır.
TÜM BU ÇALIŞMALAR BÜYÜK GAYRET GEREKTİRİR
Seçim hilecileri tek bir yöntemi değil, akla gelebilecek bütün yöntemleri kullanarak ve bunları biriktirerek önemli toplamlara ulaşıyor. Bunların önlenmesi için de birçok yöntem geliştirilmelidir.
AYRICA
Her hile veya hile girişimi tutanakla tespit edilip, delilleriyle birlikte büyük bir dosya hazırlanmalı ve HEM seçimlerden önce HEM de seçimler sırası ve sonrasında tespit edilenlerle birlikte kamuoyuna ve dünyaya açıklanmalıdır. Böylece hile yapanların MEŞRUİYET SORUNU daima gündemde olacaktır. Tarafsız gözlemcilerin çalışmaları konusunda düşünmek gerekir. Yabancıların burunlarını sokması hoş bir iş değildir (biz dürüst bir seçim bile gerçekleştiremiyoruz anlamına gelir) ama fayda ve zararlarını değerlendirmeliyiz. Ayrıca başta CHP olmak üzere tüm partilere gözümüzün üzerlerinde olduğunu, göz yumdukları taktirde onlara da hesap soracağımızı açıklamalıyız.
Mehmet Tanju Akad