Dostlar,
Bu yıl uğurlu olsun demek geliyor içimden
Ama zor,
Kutlu olsun demeye
Dilim varmıyor,
Bilimin ışığı ve akıl
Ortaçağın duvarları ardına atıldığından,
Kaygılanma diyemez kimse
Ne Darwin’e, ne Cumhuriyete ve ne de Devrime
Kitaplardan sürgün edildikleri bu zamanda,
Ama çocuk beyinlere mızrak gibi saplanan
Dogmalara karşın
Yarınlara koşmaktan vazgeçmez yaşam,
Akıyor inişli-çıkışlı, kıvrım kıvrım patikalarda
İlerliyor, Tarihle hesaplaşarak…
Zengin deneyimlerin coğrafyasındayız,
En umutsuz anımızda
Bir duvar resmi ya da bir mezar taşı
Uyandırır bizi,
Tabletlerden fırlar çağdaş Enki’ler
Canlanıverir doğa kızılca kıyamette
Hayat yüzümüze gülmeye başlar,
Geleceğin düzenini fısıldar
Kırın ve şehrin derinliklerinde esen rüzgâr.
Her şeye karşın
Susturamıyorlar viraneye çevirdikleri dünyayı
Durağanlık varlık nedenine aykırı
İçi fokur fokur kaynamakta
Susmayan kütlelerin
Volkanlar, bir ordan bir burdan patlıyor
Bitimsiz devrimler diyarında.
Bakın, işte önümüzde yürüyorlar
Ateşten sloganlarıyla
Bilimin ve yaratmanın gücü,
Gelecekteki aydınlık günlere.
Açılmazsa kapılar birer birer
Kırılır en sonunda demirden de olsa
O yaratıcı ateşin harına ne dayanır?
Fırtına, ayakta bırakmaz çürüyen ağacı.
Bilimle eylemde buluşan emeğin elleri
Ancak
Mutlu günleri doğurtacak
Ve ileriye, daha da ileriye
İstikamet verecek,
Değişmenin sonsuzluğuna açılan
Gemiler yol alacak kaptan…
(*) Enki: Sümer’de her şeyin umutsuz göründüğü anda sığınılacak insan dostu tanrı, son merci. Zekânın, yaratmanın ve zanaatkârlığın tanrısı.