Bantu Eğitimi (Siyah Afrikalıların Eğitimi)[1]
1953 yılında ırkçı iktidar, Bantu (siyah Afrikalılar) Eğitim Yasası (1953 tarihli Bantu Eğitim Yasası) çıkarır. Böylelikle ırkçı rejim eğitime ilişkin tüm yasal düzenlemeleri bir bütün halinde sistemleştirir. Tüm eğitim kurumlarını birbirinden ayrılır.
Bantu eğitim politikasının temel amacı: genç siyahların ve melezlerin beyazların çıkarlarına hizmet edecek şeklide eğitilmeleri, vasıfsız işgücü piyasasına hazırlanmaları ve Güney Afrikalıların tam kontrol altında tutulmasıdır.
Bu yasanın yaratıcısı ve yerli halktan sorumlu olan Bakan Hendrik Verwoerd amacın: yerlilerin aldıkları eğitimle toplum içinde daha iyi yerlere talip olmalarını, bazı şeylere heveslenmelerini engellemek olarak açıklamaktadır.
1953 tarihli bu yasa, Bantu eğitim sistemine ilişkin olarak okulları: devlet okulları, yerel bantus okulları ve misyoner okulları olmak üzere 3’e ayırmaktadır. Bu okulların açılması da tamamen devlet iznine bağlıydı. Misyoner okulları ise yalnızca kiliselerin ve Yahudi cemaatin kendi maddi kaynaklarıyla siyahlar için açtıkları okullardı.
Bantu okullarında siyah gençler kendi ana dillerinde eğitim alıyordu. Eğitim kızl çocuklar için dikiş ve örgü, erkekler çocuklar içinde tarım eğitimi ile sınırlıydı. Bu çocukların matematik ya da fen bilimleri dersleri verilmiyor ve tam olarak okuryazar olmaksızın sadece çiftçi olmaları isteniyordu. Siyah çocuklara yönelik eğitim beyaz çocuklar için oluşturulan eğitimden program ve kalite olarak farklıydı. 1956 yılında, eğitim ayrımcılığı üniversitelerde de uygulandı ve siyahlar için oluşturulan üniversitelere “tribales” (kabileye ait) denildi.
Siyah politik örgütler bu yasaya büyük tepki gösterseler de binlerce anne ve baba çocuklarının sokaklarda dolaşması yerine Bantu eğitimine katılmalarını kabullendiler. Bu okullardaki siyah öğretmen maaşları o derecede düşüktü ki, birkaç yıl sonra büyük öğretmen açığı ortaya çıktı.
ANC ve diğer bazı siyasi partiler kendileri okul açmak istediler ve iktidar bunların başvurulara sessiz kalarak izin vermedi.
Beyazlara ait okullarda, eğitim politikası tamamen milliyetçi Güney Afrika “afrikanériser” (Hollanda kökenlilerin kendi dillerine) dayanıyordu. Bu okullarda İngiliz dili ve kültürü yerine yerine Afrikaans dil ve kültür olarak hakim kılınıyordu. Ancak ırkçı iktidar bu politikasını uzun süre devam ettiremedi ve ingilizce eğitime yönelmek zorunda kaldı.
Irkçı rejimin oluşturduğu çeşitli dil komiteleri (”Dil Kurulu”) özel bir dil politikası geliştirdi. Yerli halkların aralarındaki dil ve kültür, özgünlüklerini, gelenek farklılıklarını Bantu eğitim sistemine sokarak aralarındaki farklılıkları daha da arttıran bir eğitim politikası izlediler. Bantus okullarında anadillerinin normal olarak kullanılması Güney Afrika halkının “retribalisation” (yenide kabileleştirme) ya da “ethnicization” (etnikleştirme) yararlı bir sürecinin olabileceğini düşündüler. Güney Afrikalı siyahlar ırkçı rejim tarafından son derece ince planlanmış dil ve etnik temele dayalı her bir topluluğu kendi içinde gettolaştıran etnik ayrılık içinde buldular. Irkçı yönetimin bu eğitim politikasının Afrika halklarını böl ve yönet politikalarının bir parçası olarak uzun yıllar sürdürdü.
Etnik Gruplar[2]
Günümüzde Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Konuşulan dil sayısı 31’dir.
Resmi olarak kabul edilen dil sayısı da 11’dir
[1] Afrique du Sud Données historiques et apartheid, http://www.tlfq.ulaval.ca/axl/afrique/afriquesud-2Hst.htm
2 Afrique du Sud Situation géographique, http://www.tlfq.ulaval.ca/axl/afrique/afriquesud-1demo.htm