Mahir, Hüseyin ve Ulaş 30 Mart’ta yeniden Maltepe’de olacak

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Maltepe Belediyesi, ilçede yapılan parka Mahir Çayan, Hüseyin Cevahir ve Ulaş Bardakçı’nın ismini verdi. ‘Mahir Hüseyin Ulaş’ ismini alan park, Mahir Çayan ve yoldaşlarının katledildiği Kızıldere’nin yıldönümünde açılacak.

Maltepe Gülensu Mahallesi Emek Caddesi üzerinde yaptırılan park, 30 Mart Cumartesi günü açılacak.

Konuya ilişkin bir basın açıklaması yapan Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin şöyle konuştu:

 Deniz Gezmiş’in, Yusuf’un, Hüseyin’in niçin idam edildiğini, niçin asıldığını eğer sorgulayamıyorsak ve buradan hareketle ülkesini, vatanını seven bu arkadaşlarımızın asıldığı konusunda hala yanlış yaptığımızı söylüyor ve bunu sorguluyorsak o zaman Mahirleri de sorgulamamız gerekir. Mahir, Hüseyin ve Ulaş bir çaba içerisinde olmuşlardır. Bu çaba halk için olmuştur, ülkesi için olmuştur.

Maltepe ile özdeşleşen Mahir’dir. Mahir ile Hüseyin burada bir eylem içerisinde olmuşlardır. O eylemi sorgulamıyoruz, tartışmıyoruz ama Mahir’in ve Hüseyin’in hikayesi budur. Yapılan parka Mahir ve Hüseyin’in adını vermemizin nedeni budur. Biz bu arkadaşlarımızın kötü şeyler yaptıklarına inanmıyoruz ve şunu söylüyoruz; gençler bu arkadaşlarımızı yeniden değerlendirin, ne yapmak istediklerini ve yaptıklarını sorgulayın. Unutmayın, çünkü unutmak ihanettir.

Mahir Çayan ve yoldaşları İsrail Başkonsolosu Elrom’un öldürülmesi sonrası Maltepe’de bir evde kuşatılmış Hüseyin Cevahir bu çatışmada hayatını kaybetmişti.

Daha sonra Maltepe Cezaevi’ne konulan Çayan ve yoldaşları buradan tünel kazarak kaçmış, Kızıldere’de katledilmişti.

Haber.sol.org.tr

 

ABD’nin yeni Savunma Bakanı Chuck Hagel,

Pentagon’da yaptığı ilk basın toplantısında İsrail-Türkiye ilişkisi için şunları söyledi: “Türkiye ve İsrail arasındaki Başkan Obama’nın liderlik ettiği yakınlaşma, kritik derecede önemli. Bu, Suriye’yi etkiler. Bu, çıkacak sonucu etkiler. Bu komşuları etkiler ve daha çok güven geliştirir” dedi.

 Hürriyet Planet, 29 Mart 2013

***   ***

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün sabaha karşı ani bir kararla Karadeniz’de son 20 yılın en büyük askeri tatbikatı emrini verdi. Rus karasularındaki tatbikata tam 36 savaş gemisi ve 7 bin personel katılıyor.

PUTİN’in sözcüsü Dmitri Peskov, tatbikat emrinin dün sabaha karşı saat 04.00’da kapalı bir zarfta Savunma Bakanı Sergey Şoigu’ya iletildiğini belirtti. Putin emri, BRICS zirvesine katıldığı Güney Afrika’dan ülkesine dönerken uçakta verdi.

Rus basını, Rusya’nın Sivastopol’deki Karadeniz Donanma Üssü’nden 36 savaş gemisinin ve 7 bin askerin katıldığı sürpriz tatbikatın dün hemen başladığını duyurdu. Tatbikata 20 savaş uçağı ile paraşütçü birlikleri de katılıyor. Yetkililere göre dev tatbikat, Rusya’nın son yirmi yıldaki en büyük güç gösterisi olacak.

ORDUYA TEST

Moskova’nın tatbikat konusunda ortaklarını önceden uyarma yükümlülüğü olmadığını belirten Peskov, “Bu gelmiş geçmiş en büyük tatbikatın amacı savaş durumunda donanmamızın verilecek görevleri yerine getirip getiremeyeceğini kontrol etmek” dedi. Peskov, Putin’in kısa bir süre önce Silahlı Kuvvetleri “sürpriz bir teste hazırlanmaları” konusunda uyardığını belirtti. Karadeniz tatbikatının kaç gün süreceğine dair açıklama yapmayan Peskov, “Başkomutan Putin tatbikat emri verdiyse sonucunu görmek isteyecektir. Bizzat kendisi de izleyebilir” diye konuştu.

Hürriyet Planet, 29 Mart 2013

***   ***

İşte resmi rakamlara göre Türkiye’deki yabancı istihbaratçı ve asker sayısı

Ankara’daki ABD Karargahı olarak bilinen ve Kuzey Irak’taki insansız hava araçlarından alınan görüntülerin de aktığı Savunma İşbirliği Ofisi (ODC) Başkanlığı’nda görev yapan Amerikalı asker sayısı ortaya çıktı.

Vatan gazetesinden Levent İçgen’in haberine göre, ofiste 40 ABD’li istihbaratçı askerin görev yaptığı öğrenildi.

Ofis, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği nezdinde faaliyet gösteriyor ve Türkiye’de üslenmiş “en köklü” Amerikan karargâhı olduğu ileri sürülüyor. 1947 yılından beri Türkiye’de Kurulu olan ofisin, TSK’nın yanı sıra ABD’li istihbarat örgütleriyle de organik bağı bulunduğu iddia ediliyor. Ayrıca ofisin TSK’nın hızlı modernizasyonu ve Türkiye’de Amerika Birleşik Devletleri politikalarını geçerli kılmak için çalışmakta olduğu da öne sürülmüştü.

ABD’nin başta Ortadoğu olmak üzere bölge ve Türkiye’deki “gözü kulağı” olduğu belirtilen Savunma İşbirliği Ofisi Başkanlığı’nda bugüne kadar kaç ABD’li askerin görev yaptığı ise merak konusu olmuştu. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, ofiste 40 yabancı askeri personelin bulunduğunu açıkladı. Yılmaz, son iki yılda Türkiye’ye gelen ve hala ülkede bulunan yabancı askerlerle ilgili şu bilgileri verdi:

“Son iki yılda Türkiye topraklarında TSK barış için ortaklık eğitim merkezi faaliyetlerine katılan NATO, Barış İçin Ortaklık Akdeniz Diyaloğu, İstanbul İşbirliği Girişimi, küresel ortaklar ve diğer BM üyesi 60 ülkeden bin 208 askeri personel gelmiştir. Müttefiklerle imzalanan anlaşmalar gereği düzenlenen kurslar ve eğitimler kapsamında, bahse konu ülkelere mensup 59 ülkeden 2 bin 333 askeri misafir personel gelmiştir. Türkiye’de 26 Şubat 2013 tarihi itibariyle Patriot bataryaları ile birlikte görevli 933, ABD ile savunma işbirliği kapsamında Ankara’da 40, Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi Komutanlığı’nda görev yapan 7 ülkeden 8, TSK tarafından verilen eğitimler kapsamında 26 ülkeden 941 yabancı askeri personel bulunmaktadır.”

Sol, 28 Mart 2013

 

***   ***

BBC,  29 Mart 2013 Basın Özeti

İsrail’in özrü ve İran

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 9 Türkiye vatandaşının öldürülmesi nedeniyle Türkiye’den özür dilemesini değerlendiren Economist özürün olası etkileri hakkındaki görüşlerini dile getiriyor.

Economist, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama’nın İsrail-Arap barışı yolunda faydalı bir ilk adım attığını söylüyor.

Economist, İran’ın nükleer programıyla ilgili Türkiye ile İsrail arasında işbirliği ihtimalini değerlendiriyor.

Haftalık dergi, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Türkiye’ye bu konuda bir talepte bulunduğunu yazıyor. Habere göre İsrail Başbakanı’nın talebi, İran’ın nükleer programı ile ilgili; ama Economist, İran’ın nükleer programından vazgeçmesi için İsrail’in devreye sokmaya çalıştığı Erdoğan’ın bir ihtimal bu talebe olumsuz yanıt vereceğini yazıyor.

İsrail’in Türkiye üzerinden uçaklarını uçurup İran’daki hedefleri vurma gibi bir planı olduğunun altını çizen Economist’e göre, “Ankara buna izin vermeyecek” ve onun için İsrail bu konudaki beklentilerine bel bağlamasa, yerinde olacak.

Economist, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama’nın Ortadoğu’da İsrail-Arap barışı için önümüzdeki 4 yılda girişimde bulunacağını, İsrail-Türkiye yakınlaşmasının “faydalı bir ilk adım” olduğunu söylüyor.

“İsrail’in umudu Erdoğan”

Economist İsrail’in yalnız kaldığı görüşünü dile getiriyor; dergiye göre İsrail şimdi Erdoğan’ın kendilerini kurtaracağını umuyor.

“İsrail’i yalnızlaştıran” ise Economist’e göre tek adam yönetimlerinin devrilmesi oldu… özellikle Mısır’da Mübarek’in gidişinin altını çiziyor dergi.

“Doğu Akdeniz’deki doğalgazı paylaşabilirler” diyor İsrail ile Türkiye için. Askeri istihbarat işbirliği başlayabilir… İsrailliler de yeniden Antalya’nın yolunu tutup tatilin tadını çıkarabilir diyor.

“3 milyar dolar değerinde” diyor Economist, ilişkilerin dibe vurduğu söylenen dönemde karşılıklı dış ticaretin büyüklüğü…

“İlişkiler yine bozulabilir”

“Türk-İsrail stratejik ilişkileri yine tam olarak eski haline gelmeyecektir” diye tahminde bulunuyor ve bunun en azından Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sert tarzı nedeniyle böyle olacağını yazıyor.

Economist, Erdoğan tonunu yumuşatmazsa ilişkilerin yine kolaylıkla dibe vurabileceği görüşünde.

Economist, Suriye konusunda işbirliği için bir alan oluşabilir diyor.

Economist’e göre İsrail’in özürü, Suriye konusunda, askeri istihbarat alanında, turizm konusunda, Akdeniz’deki doğal gaz yataklarının işletilmesi konusunda artan bir işbirliğini beraberinde getirebilir.

“Öcalan’ın Nevruz mektubu”

Economist, PKK lideri Öcalan’ın Nevruz’da okunan mektubuyla ilgili Türk basının muzaffer edalarla “Savaş bitti” derken yanılıyor olabileceğini yazıyor.

Economist’e göre Öcalan 3.00 silahlı PKK’lının ne zaman çekileceğini söylemedi, silahsızlanmaları gerektiğini de…

Dergi, PKK’nın askeri sorumlusu Murat Karayılan’ın “bu sene çok önemli bir sene olacağını ve bunun ya savaşarak ya da barışarak olacağını” söylerken daha az diplomatik olduğunu belirtiyor.

Economist, herşeyin ötesinde Kürtlerin yeni bir “demokratik anayasa” istediklerini aktardıktan sonra Kürtlerin beklentileri ile PKK’nın hareketlerinin eşzamanlı yürütülmesi gerekeceğini belirtiyor.

Kolay olmayacak diyor Economist bundan önce 7 ateşkesin çöktüğünü hatırlatarak.

Economist, Erdoğan’ın riskin ne olduğunu bildiğine işaret ederek, şahin generallerin pençelerinin sökülmesi ve darbe suçlamasıyla yüzlerce kişinin cezaevine konulmasının bunun göstergesi olduğunu belirtiyor.

Cumhuriyetçiler ve milliyetçiler çok zayıf

Economist, laiklik yanlısı siyasi cephe ile aşırı milliyetçilerin acınacak düzeyde bir güçsüzlük içinde olduklarını söyledikten sonra MİT Müsteşarı ile Öcalan’ın bir anlaşmaya vardıklarını yazıyor.

Anlaşmanın hükümlerinin esas olarak hükümet tarafından belirlendiği görüşünü dile getiren Economist, “söylentilere göre” diyor “Barış ve Demokrasi Partisi gelecek sene Erdoğan’ın devlet başkanlığı girişimini destekleyecek.”

 

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

BENZER YAZILAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ana Fikir