O BİZİM KAPTANIMIZDI. En acemi günlerimizi aydınlattı. Yaşamanın mücadele olduğunu öğretti bize.
O BİZİM LİDERİMİZDİ. Yapmayı ve düşünmeyi en çok ondan öğrendik.
Devrim devrim diye çırpınan gencecik yüreklerimizin güvencesiydi.
Emperyalizme, faşizme ve oligarşik diktaya karşı yürümeye onunla başladık.
Devrimci-yurtseverliği ondan öğrendik.
O BİZİM ABİMİZDİ. En zor günlerin adamıydı. Bizim gözümüzde devrimci geleneği o temsil ediyordu.
O BÜYÜK BİR İNSANDI. Dirençli, mütevazı ama büyük yürekli bir insandı.
O KURUCUYDU. THKP-C’den, DEV-GENÇ’ten gelen kurucuydu. Öyle ki daha sonra Türkiye’nin en güçlü bağımsızlıkçı, bu topraklara ait en şanlı hareketini oluşturacak olan kadrolar Nasuhcular diye anılacaklardı.
O Devrimci Yol’un kurucusuydu.
Onu kaybettik.
Ama düşünceleri, devrime olan inancı ve kararlılığı kalıcı. Ardından gidilmeye değer.
Son sözümüz şu: Bize ilk gün verdiğin görev devam ediyor…
Artık şehitlerimizin Kaptanısın.
2 Responses
Bir 12 Eylül çocuğu olarak o kuşağın efsaneleriyle büyüdüm. Bugün ben kendimi solda görüyorsam, bugünün solcuları değil, o kuşağın sayesindedir. Bu nedenle çok kişisel, çok mahzun, çok içten bir teşekkür ederim, bizi faşistlerin insafına bırakmadınız. Başımız sağ olsun.
Onunla öğrendik. Onunla yaşadık. Onunla aydınlandık.
O her zaman öndeydi. Yine ÖNDE oldu.