PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan geçmişten bugüne şu sıfatlarla anılıdı:
Teröst Başı,
Bebek Katili,
Bölücü Başı,
İmralı Canisi,
Sayın Abdullah Öcalan,
İmralı.
(Nobel’lik) Barışsever Apo…
Bu liste uzar gider…
Ben kısaca “Apo” diyeceğim.
Apo yani PKK, Ülkemiz’deki Anti-Emperyalist, Anti-Faşit, Anti-Kapitalist ve nihayetinde Devrim mücadeleleri tarihinin hangi aşamalarında, ne kadar yer aldı? sorusunun cevabını kuşkusuz kendisi verecek. Bu cevabı ve bu cevabın tarihsel gerçekliklerle örtüşme oranını da kuşkusuz tarih yazacak.
Barışı, savaşanlar yapar. Türkler ve Kürtler kendi aralarında savaşmadılar. Demek ki şu an yapılmaya çalışılan “Barış”ın adı, “Türk-Kürt Barışı” değil. Yıllardır süregelen savaşın tarafları askeri ve sivil tüm aygıtları ile Devlet ve ulusal ve uluslarası tüm destekleriyle PKK idi. O halde “Barış”, Devlet ile PKK arasında yapılacak.
Barış’ı kim istemez? Devrimciler? Hayır, tabii ki Devrimciler, “Barış”ı son günlerde “Barışma Oyunu” oynayan Devlet ve PKK’dan daha fazla istiyorum.
MHP? İstememesi doğal. Çünkü faşizm “Barış”dan değil “Savaş”tan beslenir.
Diğerleri: Ordu, CHP, AKP, Emekçilerin STK’ları, Kapitalistlerin STK’ları?
Avrupa, Amerika, Rusya, Çin, İsrail, komşularımız?
Ordu: Hem ister hem istemez.
CHP: Dayandığı (dayanması gerektiği) sınıfsal taban her dönem barışseverdir. İster. İstemeli de.
AKP : Savaş zamanında “Savaşın sürmesi”, AKP’nin temsil ettiği sınıflara çok paralar kazandırdı ve artık “Barış” zamanında daha da çok paralar kazanacaklarını gördüler. Yani, Barışsever olmalarının zamanı geldi.
Barolar ve Emekçilerin STK’ları: Bu soruyu duymamış olsunlar. Ellerinde herhangi bir iş aleti yoksa kaldırımdan söktükleri taşlarla kovalarlar bu soruyu soranları.
Kapitalistlerin STK’ları, Avrupa, Amerika, Rusya, Çin, İsrail, komşularımız: Bakınız “AKP” maddesi…
Peki bizler bu “Barışma Oyunu”nda yer almalı mıyız? Evet, çünkü ancak bizler, bu Barışma Oyunu’nu oyun olmaktan çıkarıp “Gerçek Barış” haline dönüştürme olanağını yaratabiliriz. Nasıl mı? Az Sonra…
Mehmet Akif Yücesan
