Emre KIZILKAYA 24 Mart 2013,
(…)
ABD İSRAİL’E BİR ŞEY VAADETTİ Mİ: Obama’nın ziyareti sırasında ABD’den gelen güçlü talep üzerine İsrail, özür metnini kabul etti. ABD’nin karşılığında İsrail’e bir şey verip vermediği bilinmiyor. İsrailli yetkililer, Hürriyet’e, “Türkiye’den özür dilenmesi durumunda kısa süre sonra bölgede özellikle Suriye ve İran konusunda ciddi gelişmeler yaşanabileceğini” savundular.
Petra ile veda
CNN, BBC ve Le Monde, ABD Başkanı Barack Obama’nın Ortadoğu gezisine, İsrail’in Türkiye’den özrü sayesinde son dakikada bir diplomatik başarı kaydettiğini vurguladı…
İran ve Suriye için alarm zili
CNN’in “İran’a saldırı planı konusunda sorular havada uçuşuyor” başlıklı haberine göre yorumcular, Tahran’ın nükleer tesislerine karşı “baharda veya yazın” bir askeri müdahale olabileceğini düşünüyor. ABD Başkanı Barack Obama askeri seçeneği masadan kaldırmamasının yanısıra müzakerelerin de sonsuza kadar sürmeyeceğini belirtmişti. CNN’e göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun nükleer müzakerelerden geçen hafta da sonuç çıkmaması üzerine sabrı tükendi. Kanal, Obama’nın, İran’a saldırı konusunda Netanyahu’ya “yeşil ışık” yaktığının konuşulduğunu bildirdi. İsrailli kaynaklar ise ABD’nin böyle bir saldırıya liderlik etmesinde ısrarcı.
Suriye’yi ilgilendiren son yorumlar ise şöyle:
İsrail’in eski Ankara büyükelçisi Alon Liel (WSJ): ABD, İsrail ve Türkiye üçgeni birlikte çalıştığında, kimsenin görmezden gelemeyeceği bir şeye dönüşüyor. Bunlar bölgedeki temel askeri ve ekonomik güçler olmalarının yanında yegane istikrarlı ülkeler.
Üst düzey bir İsrailli yetkili (WP): Suriye çatışması, özür konusunda teşvik edici oldu. Anlaşma yeni doğan bir bebek gibi. Büyümesi gerek. Umarım bu farklı bir ilişkiye açılım sağlar.
Ekonomik ve Dış Politik Araştırmalar Merkezi’nden Aaron Stein (WP): İki taraf da taviz vermez pozisyonlarından çıkmanın yolunu buldu. Suriye, ortada buluşmalarını sağladı.
Bir İsrailli yetkili (Times): Bu, Suriye’de olanlar düşünülürse gelecek için çok çok önemli.
Hürriyet Planet
*** ***
Kerry: Çok önemli gelişme
ABD Dışişleri Bakanı Kerry,”Türkiye ve İsrail arasındaki uzlaşı, bölgede barış ve istikrar hedefinin geliştirilmesine katkı sağlayacak çok önemli bir gelişme” dedi.
WASHINGTON- John Kerry, yaptığı yazılı açıklamada, ”Türkiye ile İsrail arasındaki uzlaşı, bölgede barış ve istikrar hedefinin geliştirilmesine katkı sağlayacak çok önemli bir gelişme. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bunu mümkün kılmak için gereken liderliği göstermelerinden dolayı büyük bir takdiri hak ediyor” ifadelerini kullandı.
Kerry, açıklamasında şunları kaydetti:
”Bu akşam İsrail Başbakanı Netanyahu ile de konuştuğum gibi, bu, İsrail’e bölgede karşılaştığı birçok zorlukla başa çıkmasında yardım edecek. Anlaşmanın ve ilişkilerde tam normalizasyonun süratli biçimde hayata geçirilmesini arzuluyoruz, böylece Türkiye ve İsrail, ortak çıkarlarını ilerletmek için birlikte çalışabilirler.”
Yurt Gazetesi,24 Mart 2013
*** ***
İsrail neden özür dilediğini açıkladı
Cihan haber ajansının haberine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Türkiye’den özür dilemelerinin ardındaki ana sebebin Suriye’deki durum olduğunu açıkladı.
Facebook sayfasında konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Netanyahu, “Değişen gerçekler, bölgedeki ülkelerle ilişkilerimizi yeniden ele almamızı gerektirdi. Suriye krizinin sürekli kötüleşmesi en önemli kaygımız” ifadelerine yer verdi.
Suriye’de gelişmiş silahların farklı unsurların eline geçmeye başladığını belirten İsrail başbakanı, “En çok korktuğumuz da kimyasal silahların terör gruplarının eline geçmesidir” dedi.
Özellikle Golan Tepeleri’ndeki grupların kendileri için büyük tehdit olduğunu belirten Netanyahu, sınır bölgesini yakından takip ettiklerini ve muhtemel bir gelişmeye karşı cevap vermeye hazır olduklarını ifade etti.
Türkiye ile ilişkilerin kesilmesinden 3 yıl sonra bu ilişkileri yeniden tesis etmeye karar verdiğini belirten Netanyahu, bu süre içerisinde de krizi sona erdirmek için girişimlerde bulunduklarını belirtti. Netanyahu, “Suriye ile sınıra sahip olan Türkiye ve İsrail’in iletişim halinde olması önemli” dedi.
Sol Portal, 23 Mart 2013
Ruslara göre İsrail’in özür dileme sebebi…
Tam 3 yıl aradan sonra Mavi Marmara baskını ile ilgili İsrail’in özür dilemesini Ruslar nasıl yorumluyor…
Yurt Gazetesi, 23 Mart 2013
İSTANBUL – İsrail’in, Amerika’nın arabuluculuğu ile 3 yıl aradan sonra Mavi Marmara özürü dilemesi dünyanın da gündemine oturdu. Birçok yorumcu özrün, ABD’nin BOP projesi uyarınca İsrail, Türkiye, ABD ortaklığının kurulması için atılan bir adım olduğu kanaatinde. Rusya’nın Sesi de okuyucularının özür hakkındaki yorumlarını sordu.
İşte o anket ve şu ana kadar verilen yanıtların oranı:
Benyamin Netanyahu, Türkiye Başbakanı’ndan neden özür diledi?
Amerika Başkanı’nın ısrarı üzerine diledi / 12.9%
Türkiye’nin kararlılığından emin olduğu için / 12.9%
İsrail’i çevreleyen İslam dünyasında desteksiz kalmaktan korktu / 14.5%
Suriye’deki durumun ani değişimine hazırlanıyor / 11.3%
İran’la mücadelesinde müttefik aradığı için / 21.0%
Amerika’nın bölgede yeni bir denge oluşturma planının bir parçası / 27.4%
*** ***
ÜKD’den ‘Suriye gerçekleri’ paneli
Üniversite Konseyleri Derneği (ÜKD), iki yılı aşkın süredir Suriye’de yaşananların tartışıldığı “Suriye Gerçekleri” başlıklı panel gerçekleştirdi.
Üniversite Konseyleri Derneği’nin (ÜKD), iki yılı aşkın süredir Suriye’de yaşananların tartışıldığı, “Suriye Gerçekleri” başlıklı paneli bugün İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Konferans salonunda yapıldı. Panel, İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zeynep Güler moderatörlüğünde, Cumhuriyet Yazarı Mustafa Kemal Erdemol ve Birgün Gazetesi Yazarı İbrahim Varlı’nın katılımıyla gerçekleşti.
Mustafa Kemal Erdemol sözlerine son yaşanan gelişmelerden başlamak istediğini söyledi ve üç senedir Türkiye’den özür dilemeyen İsrail’in önceki gün özür dilemesinin ne anlama geldiğini değerlendirdi. Erdemol, İsrail’in özrünün Suriye meselesinin bir özrü olduğunu, yandaş medyada yansıtıldığı gibi bunun AKP’nin zaferi olmadığını, AKP’nin onca ısrarına rağmen iki senedir özür dilemeyen İsrail’in tam da şimdi özür dilemesinin çok manidar olduğunu söyledi.
Suriye’nin çok önemli bir direniş sergilediğine, dış müdahale olmaz ise en az beş yıl daha Suriye’nin bu şekilde varlığını sürdürecek ekonomik güce sahip olduğuna değinen Erdemol, zaten ilişkileri olan Türkiye ve İsrail’in bu özür ile aralarındaki pürüzün de giderildiğini, Esad karşısındaki cephenin güçlendiğini söyledi.
Erdemol İsrail’in bu özrünün sürpriz olmadığını, üç gün önce İsrail’de bir gazetede yayımlanan makalede, bölgede ABD’nin tek başına bir şey yapamayacağına, Sünni eksen için İsrail ve Türkiye arasındaki sorunların giderilmesi gerektiğine değinildiğini, hemen ardından özrün geldiğini belirtti ve ekledi “aynı Türkiye’de bazı yazıların üç gün sonra gerçekleşmesi gibi…”
Türkiye’den özrün İsrail için hiç bir şey ifade etmediğini belirten Erdemol, bunun AKP’nin elini güçlendirdiğini, İsrail’e diz çöktürmüş gibi gözükmesini sağladığını söyledi. Barzani ile anlaşan hükümetin, enerji koridorlarını korumak için kendi Kürtleriyle anlaşması gerektiğinden Kürtler ile barış havası estirildiğine değinen Erdemol, barış sürecinde PKK’nin yapması gerekeni yaptığını, şimdi ise AKP’nin bir şeyler yapması gerektiğini, verdiği sözlerin hepsinin yerine getirmesinin zor olacağını dolayısıyla dananın kuyruğunun şimdi kopacağını söyledi.
Erdemol sözlerini Suriye meselesinin her mesele ile bağlantılı olduğunu ve iktidarın elinde çözmesi gereken dağ gibi sorun olduğunu söyleyerek bitirdi.
İbrahim Varlı Suriye’nin bölgesel ve küresel hesaplaşmanın göbeğine nasıl yer aldığını ayrıntılandırarak anlattı. Suriye’nin Arap Baharı’na uyumlu, İslamcı bir hatta çekilmek istendiğini vurgulayan Varlı, aynı zamanda Şii hattın, göbeğinden koparılarak İran’ın yalnızlaştırılmasının amaçlandığını söyledi. Varlı Suriye’nin zamanın ruhuna uygun “özgürlük, demokrasi” gibi kavramlarla emperyalist müdahaleye, savaşa pazarlandığına değindi. Varlı kendilerine “arkaik solcu, her şeyi de emperyalizme bağlıyorlar” diyenlerin niyetlerinin belli olduğunu, zamanında tarihin zaferi, neoliberalizmin zaferi söylemlerinden sonra dört beş tane emperyalist müdahalenin herkesin gözlerinin önünde olduğunu hatırlattı. Bu konuya özellikle değindiğini belirten Varlı, geçen hafta Taksim Hill Otel’de yapılan panelde de böyle eleştiriler olduğunu söyledi.
Suriye savaşının aynı zamanda medya savaşı olduğuna değinen Varlı, çok büyük bir bilgi kirliliği olduğunu söyledi ve mobil mücahitler, Selefiler ve küresel akbabalar var iken orada nasıl halk ayaklanması olabileceğini sordu.
Suriye’de vekalet savaşı sürdürüldüğünü belirten Varlı, şeriat hukukunun devrede olduğu, kadınların tamamen kapatıldığı, Selefi ve radikal İslamcı anlayıştan özgürlük ve demokrasinin gelemeyeceğini belirterek, Suriye’de dünyaya sunulan resimden farklı bir resim olduğunu, Somali ve Afganistan’da olduğu gibi kaosun ortaya çıkabileceğini söyledi…
(soL -İstanbul), 23 Mart 2013
