Jose Mujica, devrimci bir lider
Mehmet Ali Yılmaz
Devrimci geleneği sürdüren Başkan.
Uruguay Devlet Başkanı, O eski bir gerilla, Tupamaros. Amerikan hegemonyasına karşı savaştı. Onu karşılayanlar “yaşasın başkan Pepe” şeklinde slogan atıyorlar.
12 bin dolarlık maaşının yüzde 90’ını bağışlayan Dünyanın en “yoksul” lideri olan Uruguay Devlet Başkanı Jose “Pepe” Mujica kalan 1200 doları da kendine harcamıyor.
1 Mart 2015’de başkanlık görevini bırakacak olan Mujica, evinin karşısındaki ahırın okul yapılması için eşinin ve kendisinin bütçesiyle inşaat başlattı.
Mujica, ziraat okulu yapılması düşünülen inşaatı başkanlı görevini devredeceği 1 Mart’a kadar tamamlamayı düşündüklerini söyledi.
Anayasaya göre yeniden başkan seçilmesi mümkün olmayan Muica, geçen pazar yapılan seçimlerde Uruguay tarihinin en fazla oy alan senatörü olarak seçildi.
Burası, yaşam tarzı ile diğer dünya liderlerinden ayrılan Uruguay Devlet Başkanı devrimci Jose Mujica’nın konutu. O sarayda yaşamıyor. Özel uçakları, lüks makam arabaları, yüzlerce koruması, bir sürü danışmanı vs yok.
Eski bir çiftlikte yaşayan Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica, makam aracı yerine kendine ait 1987 model bir ‘tosbağa’ kullanıyor.
Mujika’nın evinin dışında çamaşırlar kurutuluyor, suyu bahçedeki kuyudan çekiliyor. Güvenliği ise sadece iki polis memuru ve üç bacaklı Manuela adlı köpek sağlıyor.
1960 ve 1970’li yıllarda Küba devriminden etkilenen Tupamaros’ların saflarında yer alan Mujika, altı kez vuruldu ve onbeş yıl çok zor koşullarda hapiste yattı.
Mujica, bu yılların hayata bakışını şekillendirdiğini belirterek şöyle konuşur:
“En yoksul devlet başkanı olarak anılıyorum ama kendimi yoksul hissetmiyorum. Yoksul insanlar sadece pahalı bir hayat tarzına sahip olmayı sürdürmek adına çalışan insanlardır ve her zaman daha fazlasını, daha fazlasını isterler… Bu bir özgürlük meselesi. Çok fazla mülke sahip değilseniz kendinizi hayatınız boyunca köle gibi çalışmak zorunda hissetmezsiniz ve böylece kendiniz için çok daha fazla zamanınız olur. Garip bir yaşlı adam gibi görünebilirim ama bu özgür bir seçim” şeklinde dünya görüşünü özetlemektedir.
O, emperyalist kapitalizmi “yeni tanrı” olarak görmekte ve bu konuda şöyle demektedir:
“Bu yeni tanrı; ekonomimizi, politikamızı, alışkanlıklarımızı, yaşamlarımızı düzenliyor ve bizlere faiz oranları ve kredi kartları ile mutluluğun yeni adresini veriyor…”
Sözleriyle yaşamı uyum içinde olan Mujica’nın şu sözlerini bütün ülke yöneticileri ve yönetmeye aday olanlar okumalı:
“Ben insanların geceleri yatacak bir saçak altı bile bulamadıkları bir dünyada, başkalarının 500 metrekarelik malikânelerde yaşamasını anlamıyorum… Evsizler için ev, suyu olmayanlar için su lazım, ekmek lazım. Sen böyle bir dünyada özel uçağım olsun, oraya buraya gideyim diyorsun. Eğer herkes daha fazlasını isterse, bir gün kimseye bir şey kalmayacak…”
1985’te çıkarılan afla salıverilen Mujika, 2009 yılında Devlet Başkanı seçildi. Başkan ve karısı, birlikte tarlada çalışıyor, çiçek yetiştiriyorlar.
Mujika “Pepe”, yaşamıyla dünyaya devrimcilik dersi veriyor.
“Bana fakir denmesi yanlış, ben tutumlu bir insanım… Asıl fakirler sürekli yaşamdan talepleri olan ve elde ettikleriyle yetinmeyen insanlardır.
Ben elimde hafif bir bavulla dolaşıyorum. Bu bana istediğim yaşamı sürdürmek için yeterli zamanı veriyor. Asıl özgürlük yaşamak için kazandığın zamandır.”
Devrimci geleneği bugünle, halkının liderliği ile bütünleştirmesini bilen, mütevazı bir insan… Yolu açık olsun…
