LİBERALLER DAĞA KÜSMÜŞ…-Abdullah Damar
Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış misali; Liberallerin AKP’ye küsmesi karşısında, AKP’nin takındığı tutum, onları artık umursamadığının, zaman zaman kullanıp bir kenara attığının en açık göstergesi.
Son olarak, Eser Karakaş 28 Kasım 2011 tarihli Star Gazetesi’ndeki köşesinde AKP’ye küsmüyor ama eleştiri ve sızlanma karışımı bir tavırla şöyle sesleniyor : “Bu aşamada da çok önemli bir noktayı hatırlatmak istiyorum; 12 Eylül referandumunda, bizlerin tüm olanaklarımızla “yetmez ama evet” diye destek verdiğimiz referandumda 1982 Evren Anayasası’nın askeri yargıya ilişkin bazı maddelerinde, işin özüne dokunmaksızın değişiklikler yapıldı ama bu değişikliklerin hayata geçmesi için gerekli yasalar hala çıkmadı. HSYK ile ilgili değişikliğin gerektirdiği kanunlar hemen çıkarıldı ama askeri yargıya ilişkin kanunlardan hiç ses yok. Bu nasıl bir iştir, birileri, başta Adalet Bakanımız, bizleri bir aydınlatsa çok iyi olur diye düşünüyorum. Yoksa hiç ihtimal vermiyorum, vermek istemiyorum, 12 Eylül’de askeri yargıyla ilgili yapılan bu değişiklikler bir göz bağcılığı mı idiler?
Sayın Karakaş’ın gerçekten samimi bir duygu ile bu soruyu sorduğunu düşünüyorum. AKP’nin 12 Eylül referandumu ile hayata geçirdiği anayasa değişikliklerini, demokratikleşme adımları atmak olarak gören ender liberallerden biridir, Sayın Karakaş. Ancak yazdığı satırlar AKP’nin, O’nu da hayal kırıklığına uğratmışa benziyor.
Anayasa değişikliklerini bir bütün olarak değerlendirip, bu değişikliklerin neoliberal saldırının önünü açmak ve piyasayı düzenlemek amacıyla yapıldığını gözden kaçıran liberal anlayış; “Askeri vesayete son veriliyor” , “Darbeciler yargılanacak” bağırışları arasında, AKP’ye en büyük ideolojik desteği verdiler. Kendilerinin de sürekli tekrarladıkları gibi “Yetmez ama evet” diyerek medyada, özellikle de yandaş medyada sürekli boy gösterdiler. Değişiklikler, %58 gibi yüksek bir oranla kabul edilince, AKP hemen kendi işine yarayacak yasal düzenlemeleri yapmaya girişti. Liberallerin beklediği, askeri yargı ve darbecilerin yargılanması ile ilgili değişiklikleri ya yapılmadı ya da göstermelik olarak yapıldı. Değişikliklerin üzerinden1 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen, örneğin kamu çalışanlarının toplu sözleşme yapması ile ilgili yasal değişiklik halen yapılmadı. (Anayasa değişikliklerinde kamu çalışanlarına getirilen grev yasağı da cabası)
AKP’nin Anayasa değişiklikleri ile ilgili olarak yaptığı ilk yasal değişiklikler yargıya ilişkin olan değişikliklerdi. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay’ın üye yapısı ile seçim yöntemlerini değiştiren yasal düzenlemeler ivedi olarak yapıldı. Bu düzenlemeler ile AKP anayasa değişikliklerinden beklediği murada ermiş oldu. Diğer değişikliklerin bazıları gerçekten göz boyama, bazıları ise sürüncemede bırakılacak değişikliklerdi.
Liberallerin bu süreçteki en büyük günahlarından biri de % 58 gibi yüksek oranda bir “evet” oyuna ulaşan AKP’nin, genel seçimlere büyük bir moral üstünlükle girerek %50’lik bir oy oranına ulaşmasında, ideolojik destekleridir.
Bugün tutuklamalar, telefon dinlemeler, gözaltılar, süren davalar, yapılan operasyonlar ve muhalif hareketlere yönelik baskılar, tamamen demiyorum ama büyük oranda liberallerin, anayasa değişikliklerine verdikleri ayıplı destek nedeniyledir.
Gelinen aşamada, liberaller tarafından 12 Eylül hukukuna son veriliyor, askeri vesayet geriletiliyor diye desteklenen bu değişiklikler, başta kendileri olmak üzere toplumun bütün kesimlerinde hayal kırıklığı yaratmıştır.
Bu nedenle, liberaller vicdanlarını rahatlatmak istiyorlarsa, AKP’ye verdikleri desteği çekerek, bu süreçteki hatalı tutumları nedeniyle kamuoyundan özür dilemelidirler. Aksi halde, bu ayıpla yaşamaya devam etmeleri bir yana, bugünden sonra da yaşanacak olan anti demokratik uygulamaların da sorumlusu ve ortağı olacaklardır.
