Ormanlarımızın Yapılaşmaya Açılması Deprem Fırsatçılığıdır

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

6 Şubat 2023 Pazartesi günü yaşanan ve büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremden dokuz gün sonra, 15.02.2023 tarihli ve 32105 Sayılı Resmî Gazete’de “Orman Kanununun 17’nci Maddesinin Üçüncü Fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”; depremden on sekiz gün, yönetmelikten dokuz gün sonra da 24.02.2023 tarihli ve 32114 sayılı Resmî Gazete’de “Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin” konulu ve 126 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlandı.

Büyük orman yangınları, su baskınları ve depremler yaşanırken sorumlular hep geç kalır, ağır davranır, ne yapacağına ilişkin bir plan, program da açıklamaz. Herhangi bir yardım isteğinde bulunulmadığı gibi her şey yolunda gidiyormuş, eksiklik yokmuş gibi davranılır. Oysa her şey kamuoyunun gözleri önünde gerçekleşir ve gerçekler hiç de açıklandığı gibi değildir. Acılar tazeyken, toplumun yüreği deprem bölgesinde atıyorken öncekilerin çoğunda olduğu gibi son yıkımın ardından da yetkililerin aklına her ne hikmetse orman alanları üzerinde orman dışı tasarrufta bulunmak geldi ve böylelikle kamuoyunda depremde zarar gören yurttaşların yarasına merhem olacak değişliklerin yapıldığı izlenimi uyandırılmaya çalışıldı.

“Orman Kanununun 17’nci Maddesinin Üçüncü Fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 4’üncü maddesine eklenen 8. fıkra ile “Üzerinde ağaç ve ağaççık toplulukları bulunmayan, ormancılık faaliyetleri ve teknik olarak orman kurulması mümkün olmayan fiilen taşlık, kayalık, verimsiz orman alanlarında lisanslı güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerine izin verilebilir”, 9. fıkra ile de “Havaalanı veya havalimanlarında pistlere, taksi yollarına, apron ve bunlara bitişik sahalara, hava araçlarının kalkmasını, inmesini ve yer manevralarını yapmasını sağlayan, hava araçlarının yakıt, bakım ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmasını ve yük ile yolcu indirilip bindirilmesini temin edici tesislere ve belirli durumlarda doğrudan uçuş faaliyeti amacıyla kullanılan bina ve yapılara veya bunların bazı kısımlarına ve bu bölümlerin hepsine girişin kontrollü olduğu yerler ile yolcuların sağlık, otel, motel, lokanta, akaryakıt istasyonu, dini tesis, terminal binaları, alışveriş üniteleri gibi zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak tesislere izin verilebilir” hükümleri getirildi.

Bu değişiklikle yönetmelikte izin verilmeyen tesislere de izin verilmiş oldu. Ormanın ekosistem olarak görülmediği, yalnızca ağaç ve ağaççık topluluğu olarak görüldüğü, ormanın havaalanı ve eklentilerinin yapılabileceği arsa olarak görüldüğü bir kez daha anlaşıldı. Bütün bunlar büyük bir sorumsuzlukla yapılırken bunların Anayasa’nın 169. maddesinde yazılı “Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilemez” emrine aykırı olduğu da görmezden gelindi.

Getirilen 8. fıkra ile ağaçlar kesilerek ve “Üzerinde ağaç ve ağaççık topluluğu yok” denilerek söz konusu tesislerin yapımının önü açılıyor. Oysa genellikle dağlık bölgelerde bulunan ormanların önemli bir çoğunluğunun taşlık, kayalık yapıda olduğunu Toros Dağları’ndaki ormanlara gidenler bilirler. Taşlık, kayalık yerlerde de orman ekosistemi olur ve vardır. 9. fıkra da orman alanlarımızda yeni havaalanı hazırlığı olduğunu gösteriyor.

“Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile de 6831 sayılı Orman Kanunu, 4342 sayılı Mera Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu gibi kanunlarda değişiklikler yapılıyor. Böylelikle kurumların anayasal ve yasal yetkileri ellerinden alınarak bütün yetki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na veriliyor. Örneğin Kararnamenin 2. maddesinin 5. fıkrasında “6831 sayılı Kanun gereğince verilen izinler, Orman Genel Müdürlüğü tarafından 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince kiraya verilen mesire yerleri, orman parkları ve taşınmazlarına ilişkin kiralama sözleşmeleri (…) resen iptal edilmiş veya feshedilmiş sayılır” hükmü yer alıyor. Depremden etkilenen 11 ilde yeni konutların, işyerlerinin ve buna benzer yapıların yapılması öngörülüyor; ancak öngörülen işlerin yapılması gerekçe gösterilerek mesire alanları ve orman parklarının sözleşmelerinin de iptal edilip Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından iskân alanına dönüştürülmesinin önü açılıyor. Bu tam bir fırsatçılık olduğu gibi Anayasa tanımazlıktır. Anayasada ve yasalarda olmayan bir yetki, kararname ile bir bakanlığa verilemez. Bu durum Anayasanın 169. maddesindeki “(…) orman alanlarında daraltma yapılamaz” emrine de açıkça aykırıdır. Mesire yerleri ve orman parkları, hukuksal olarak ormandır. Anayasada yazılan ve 6831 sayılı Kanunun 2/A ve 2/B maddelerinde ayrıntısı verilmiş olan haller dışında orman sınırlarında daraltma yapılamaz.

Konutlarının yanı sıra ahırları, ağılları ve kümesleri de yıkılan ya da zarar gören kırsal kesimdeki yurttaşların (özellikle köylülerin) görüşü alınmadan meralarının da yerleşime açılmasının kaçınılmaz sonucu işsizlik, sefalet ve göç olacaktır.

Depremin bunca yıkımla sonuçlanmasının nedenleri, sorumluları ortaya çıkarılmadan, çeşitli meslek alanlarından uzmanların yeni yerleşimler konusundaki bilimsel çalışmaları bitirilmeden, apar topar yeniden yapılaşmaya girişilmesinin yeni yıkımlara yol açacağı gün gibi ortadadır. Kararname ile deprem ve deprem koşulları gerekçe gösterilerek, Anayasayı yok sayma ve hukuku çiğneme yolu seçilerek deprem fırsata çevrilmek isteniyor.

Yaşanan yıkımın yapı ve kent planlamalarındaki yanlışlıklardan, denetimsizliklerden kaynaklandığı kuşku duyulmayacak şekilde bilimsel verilerle ortaya konmuşken orman ve mera gibi Anayasa ve yasalarla koruma altına alınmış, toplum ve geleceğimiz açısından kritik öneme sahip ekosistemleri söz konusu düzenlemelerle yerleşim alanlarına, ranta açmak; orman yangınları, su baskınları ve depremlerin yol açacağı felaketleri önlenemeyeceği gibi yalnızca yaşanacak felaketlerin yerini, yönünü, türünü değiştirmiş olacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

BENZER YAZILAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ana Fikir