Şiir yaşatıyor: ÜLKÜ TAMER
(1937- 1 Nisan 2018)
“Ülkü Tamer, gürültü çıkaran şairlerden değildi. Sinema, edebiyat ve Antep anıları da gürültüsüzdür. Gürültü çıkarmadan yaşadı yaşadıklarını ve öyle yazdı yazdıklarını. Son şiirlerinde iyiden iyiye yalınlaşmıştı; günümüzün Yunus’uydu sanki.”*
Ahmet Telli
GÜNEŞ TOPLA BENİM İÇİN
Karacaoğlan’a
Seheryeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara
Güneş topla benim için
Umutların arasından
Kirpiklerin karasından
Döşte bıçak yarasından
Güneş topla benim için
Yazdan kıştan ilkbahardan
Mahpuslarda dört duvardan
Doludizgin sevdalardan
Güneş topla benim için
Seheryeli yar gözünden
Havadaki kuş izinden
Geceleyin gökyüzünden
Güneş topla benim için
Yaşamı: Geçen yıl yitirdiğimiz Ülkü Tamer, Antep’te doğdu. Robert Koleji bitirdi. Gazetecilik Enstitüsü’nde okudu. Özel tiyatrolarda aktör olarak çalıştı.
Milliyet yayınlarını yönetti. Birçok çeviri ödülü ve şiir armağanına sahipti. İkinci Yeni doğrultusunda şiirlerini şu kitaplarda topladı: Soğuk Otların Altında (1959), Gök Onları Yanıltmaz (1960), Ezra ile Gary (1972), Virgülün Başından Geçenler (1965), İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür (1966), Sıragöller (1974), Ne Biliyorum?
Çağdaş Latin Amerika Şiir Antolojisi’ni (1982) hazırladı. Hikâye kitabı Alleben Öyküleri 1991 Yunus Nadi Öykü Armağanı’nı kazandı.
Kaynak🙁 * ) Bavul dergisi sayfa:27 İkinci Yeni sayısı.
20.yy Türk Şiiri Antolojisi, İlhami Soysal, 16. basım Ocak 2018, s.491
Serkan Yaman